Kaçak şiirler demleniyor yamacımızda
Bir ibadet hatminde
Şiirin sırtına saplanmış bıçak yarası
Züleyha dolusu kuyular açan Yusuf hasretine
Mazlum coğrafyasına

Dualar adayalım Rabb’e

Cehennemin hârına tutalım elleri

Yusuf’un kaçtığı günah zindanından
Tamah edelim.


Renklerden başka hiçbir şeyin beyaz, mavi olmadığı
Dünya küresinin döngüsünde
On iki ayın mevsimiyle, sıcak ve soğuğun olamadığı

Gökyüzünün ihtişamlı maviliğinde gözlerine vurulduğum
Özümü, kalın duvarlar ördüğüm yüzünde gördüğüm için.
Kalbime mühürlenmiş adının beyazına
her günümün anbean can bulduğum nefesine
Münezzeh aşkın zaman tünelinden çıkamadığım için
Beni cehâletime ver

Serkeş zamanın yapraklarında bu kadar aydın olamadım
Bir kitap okunurken ya da
bir kitap bitmeden diğer bir kitaba geçmeyi beşer görmediğim için.
Okudukça uzun uzun okunacak
Ömrün kitabıydın kalbin aşk meailine..
Beni cehâletime ver

Tökezleyeceğim uzun yolun yamaçlarında
Bir annenin şevkatinde, bir babanın merhamet kollarında
Ellerimi sıkıca tutacağını bildiğim
hayatın kara yüzünde bana tebessüm olacağına
Bu kadar emin olduğum bir kalbin güzelliğinde
yanıldığımı sandığın için
Beni cehâletime ver

Suçum büyük farkındayım

Affola bilmediğim tüm oyunlar için.
İp atlamayı öğrenemedim mesela
Kaburgalarım hasarlı benim.
Bana saklambaç oynamayı
öğrettiler bide hep "ebe" olmayı
Sonradan öğrendim ki ebe olduğum ağacın arkasında taş duvarlar olduğunu.
Bilmezdim bütün oyunların korku masallarıyla bittiğini.
Beni, bilmediğim suçsuzluğumun
cehâletine ver

Sen beşeryetin güzelliğinde kutsanmış elf çağıydın.

Ah içim yanıyor
Âgrê dıjwâr
Bêjîn
Hangi şiir havası oksijen olur nefesime!

İyi hâl niyetinden suçluyum
Kör olası kalbim suçum sicilime tescil edilmiş
Resim tasarımları boya fırçayla süslenmiş
Affola kalbin güzelliğine inandığım için
Beni cehaletime ver

Birîndârım Dâye
Heviyâmîn mîrîne
Dîlemîn pêrîti

Gizem/Asi
Kalbimden vuruldum
Dilsizim