Hafifliğin Dal Ucu
hafifliği dal ucunda sezdi
götür bırak dedikçe kalbi çocukluğunun sirk palyaçoları eski hatıraları dinledi güne baktıkça bu günü özleyen ölü sen olmalısın beyaz ışıklar altında bahara tutunarak yaşamak isteyen hem bak uzayan tırnakların bile oldu işte kalabalığı çıkınca sustu avlu taş güvercin sevinci ile gölgeler kendimi zor tuttum ölmemek için gülen çocukların cıvıltısı sardı birden yumuşak kaşkol arası yumurcak kardan adamla gözlerim buğulandı dalınca geçmişe hay Allah kaşlarımın karı erimiş ıslandı her tarafım yine. |
Şair geçmiş derken bazen 'ine' yi s/aklanmış kendine kıyamadıkları için. Güvercin kanatlarının gölgesinde başlar sağa/sola çevrildikçe toprak kokusu en çok tek kişiyi ç/eker kendine...
Masumdur çocuklar çocuk kaldıkça...
Tebrik ve saygılarımla