Sabır taşıAteş yanar, su yanar, bağrın kurudan kuru Sessizliğin sesine, ses bre sabır taşı Kırat’a binen gitti, geride topal doru Elindeyse yolunu, kes bre sabır taşı Izdırâb’tan sancılı, dışına vuran damar Sökülmüş üzerinden, süs bre sabır taşı Esen kahır yelinin, kum torbasında şamar Terk edip gidenlere, küs bre sabır taşı Mazi denen Saraya, çekilirken tel örgü Nöbetten firar eder, us bre sabır taşı Vefâdan gelmez aman, içini deler burgu Dayanması kolaysa sus bre sabır taşı Maviler çöle düştü, sarı gözünü kırpar Siyah’ı gökyüzüne, as bre sabır taşı Üzerine birisi, ölü toprağı serper İntizâr’ı stoklar, tas bre sabır taşı Kara renkli bulutlar, tepende dibek döver Göz gözü görmez olur, sis bre sabır taşı Bülbül’ün derdi başka, sana gülünü över Ne bilsin ki içinde, kis bre sabır taşı Yıldırımlar çakarken, gürültüsü âfâk’ta Kulağını kapatır, pus bre sabır taşı Ayak sesi duyulur, sancıların şafakta İçinde çığlıkların, pas bre sabır taşı Yedi deniz üstünde, bin bir hayal dolaşır Dalgalara yüzünü bas, bre sabır taşı Toprakla öpüşürsün, yalnızlığın bulaşır İnsan olsan çatlardı, kas bre sabır taşı Katran karası gece, çile perdesi çeker Bu dertler ikimize, has bre sabır taşı Ay sıyrılır geceden, yıldızlarını döker Sana düşen sadece, yas bre sabır taşı Seni ısıtmaz olur, sığındığın o güneş Fersah, fersah uzaktır, Nâs bre sabır taşı Ağla, ağla hâline, yalnızlıkta çilekeş Dertlerini toprağa, kus bre sabır taşı Sevdiklerin ayrıdır, virânedir ev,ocak Çatlamaya hazırlan, es bre sabır taşı Makberî’nin gönlünde, sana hazırdır kucak Yeter artık bu sabır, pes bre sabır taşı… Makberî - Ahmet Akkoyun...........25/08/008.......00:01........İst Not: Sabır taşı şiirini seslendiren değerli gönül dostum can kardeşim Kurtbey Demirbüke’ye (Niyazi Tuncer) teşekkürler |