yan yanabeyaz yerlerime everestinle gel az tütsülenmiş bir samba ile rio de janeiro ah karnaval coşkusu unutmuş değil hiçbir çocuk festival sonrası lunaparkları dönen atlı karıncaları bak birisi duvardaki o afişle arıyor çocukluğunu su içer gibi gel bana gürüldüyen her imge mavinin elinde büyüyen bir sihir gidip de gelemeyen o insanların türküsünü dinledim bugün uzayan her şey bir uzun hava uzayan bu boşluklar hiçbir zaman dolmayan koridorlar bir sigara ağızlığı gibi kullanılmışlık hayat filtresiz acılarını katıyor bize elemi de katık ettik ellerimi ve ellerimden olanı sen gidince işte bir biblo unutuyor konuşmayı çiçeklerle burada ölü insanlar dans ediyor burada içim içimden çekiliyor kansızsa duvarlar onlar merhametsiz dilsiz ve âmâ en uzağında iken gitmek istersen git bâzen bölünmüşlük bazı kelimenin heceleri gibi yan yana gelmiyor |