GÖKÇE KIZ
Hasret dağlarına kar yağmış artık,
Bu son mevsim bahar gelmez gökçe kız. Ayak yorgun, gözler fersiz, can bitik Beyhude bir beniz solmaz gökçe kız. Sessiz bir çığlıkla çınlar kulağım. Hep uçurumlara çıkar yolağım. Dönmedi sefere çıkan ulağım. Gönül ahvalini bilmez gökçe kız. Zindana düşene mahkûm dediler. Ne güldü ne de göz yaşın sildiler. Giden kafileler dönüp geldiler, Hangi kuyu seni salmaz gökçe kız? Ne garip şu dünya her günü başka, Bugünü, yarını ve dünü başka. Damakta tat olmuş hüzünü başka, Hiçbir tat tadını silmez gökçe kız. Bir yaz akşamında gül olup açmak, Sana has gülzara kokular saçmak. Gül iken reva mı bülbülle uçmak? Ne giden ne kalan gülmez gökçe kız. Gönül harmanından bak yüzüm olsun. Her hece her mısra suflözüm olsun. Mesut’um son demde son sözüm olsun; Derlerki aşıklar ölmez gökçe kız. Mesut ALTUNKAYNAK |
Emeğini yüreğini kutluyorum
________________________________Selamlar