ESMER ÇOCUK(Selma Pekşen)
Esmer bir çocuğun masalı bu
Yazmak, yaşamaktan zor belki Zeytin karası gözleri gömülmüş karanlığa Anlam bile vermiyor Hayalini kuramadığı yarınlara Çorak memleketin, çatlak toprağında Yalın ayak Yürümeye çalışıyor derman bulamayarak. Bir karınca gördüm yol üstünde Kendinden büyük bir kırıntı sırtlanmış Taşıyor gelecek günlerine. Aşiyanda bir yavru kuş Onu ağzıyla besleyen anne Ya sen esmer çocuk? Ya buruşuk memesinden kan emziren anne? Sen hiç gördün mü televizyon da ne? Ya da yedin mi pilav üstü kuru fasulye? En son hangi yazarın kitabını okudun? Ya da hangi oyunu oynadın internette? Esmer çocuğun gecesinde belki sabah yok Esmer çocukların gölgesi bile yok Onların kızıl güneşe bakan siyah gözleri Güneşin kavurduğu çatlak kalın dudakları Olmayan yarınları var. Bir parça kuru ekmek yaşama sebepleri Hangi masalı anlatacak onlara anneleri Bu, bir esmer çocuğun masalı Ne öpünce prens olacak kurbağa Ne de Pamuk Prensesin yedi cüceleri Nerden bilsin esmer çocuk Hiç olmadı ki hayalleri Bir parça kuru ekmek yaşama sebepleri Yazmak, yaşamaktan zor belli. Unutulmuş memleketin Uyutulmuş esmer çocuğu. Soğutulmuş kül gibi, kara gözlerin bakışı Hayata geç kalmış Yarınlara rötar yapmış, aldığı nefesi Yaşamak, ölmekten zor belli SELMA PEKŞEN |
boğazımda düğümlenmiş kelimeler beklerken ,yaz der kalem,yaz...yaz ki boğulma,yaz ki ağlama...yaz ki nefes al,yaz ki rahatla...a kalem,güleriz ya ağlanacak halimize,ben şimdi ne desem sana.ben sana hep gülemem kalem,şimdi akacağım satırlarına ve biraz da sen ağla...
işte yazıyorum kalem,işte yazıyorum;dayan...
güneş her gün umutla doğar mı;açlıktan ölen çocukların ülkelerinde?
sevdalar,sevdalar yoğun mudur oralarda?
vakit bulurlar mı aşka sevdaya ?
onların da düğünleri olur mu,çalgılı,oyunlu?
oralarda da bizdeki gibi mi batar güneş?
yıldızlar ne renktir aç çocukların ülkelerinde?
oyuncakları var mıdır oynamaya?
oyuncakları olsa,güçleri var mı ki,elleri kalkar mı ki?
pembe renkleri var mı hayallerinde?
daha doğrusu pembe diye bir renk var mı hayatlarında?
elleri,elleri sıcak mıdır onların bizim gibi?
en önemlisi ruhları kaç yaşında?
ne için ağlarlar aç çocuklar?o ülkede doğdukları için mi yoksa birbirlerinin çaresizce ölümlerini bekledikleri için mi yoksa karınlarını doyurabilmek için mi?
neden,neden...
onların neden uçurtmaları renksiz,neden elleri nasırlı,neden sesleri kısık,yüzleri buruşuk,kemikleri çıkık?
ben bu yazıyı yazarken,onlar ne yaparlar oralarda?
kalem sustur beni,daha fazla incitmek istemiyorum seni...yoksa ne gücün olur birdaha yazmaya,nede ben çıkarım yarına...
keşke kalem sussaydı da yazımın besin kaynakları olmayalardı o çocuklar...
kalem sus,sus artık....
siz şiir,ben yazı...aynıyız ama,esmer bir çocuk...
yüreğinize sağlık.
sevgiler;)