kırsın kalemini edipler
göğsümün göğ yanında karanlık bir evham
rotamı şaşmışım çırpıntılı umut denizinde tahkimatsız kurgu cephesinde savunmasız hayallerim aklımın ücrasında ay bakışlı bir çift göz ruhumun vaveylasını tetikleyen ödünç bir ses zamana mührünü vuruyor zımnen söylenmiş sözcükler dirliksiz gönül sahnesinde lirik melodi tınısı sen ve ben rivayet menşeli sevgi bağıyla biz olmak ama el ele tutuşup aynı yolda hiçliğe yürüyememek iç içe geçmiş güzelliklere kardan kanat takarken suskumuz taslağı hazır bir şiir sığınacak gönül sayfası ararken kendisine nihilist bir ressam mahşere çiziyor aşkın iki yüzlü resmini uykularımı tarumar ederken zemheri notalı bir imge katıksız karanlığı ile düşlerimi yağmalarken gece bilmeceye dönüşüyor sevgiyle yazılmayı bekleyen her hece velhasıl duygularını özüne özünü sözüne yansıtamıyorsa kırsın kalemini kısmeti kusurlu edipler ki hevesi nefessiz kalmasın şiirlerin |
karışmış rüzgârların kokusuna
saçlarımdaki iyot kokulu nem
Bir pencere açmışım gecenin duvarlarında
Manzarası göğün en laciverti
Şarkılar duyuluyor yakamozların
Denizle kavuştuğu notalardan
Şakaklarımda ince bir sızı
Dokunamadığım anıların sokaklarında kaybolmuş küçük bir çocuğum
Sahi
Çok uzak mı sevmek dedikleri
Sevmiyorsa yağmur bulutu
Gündüz geceyi
İnsan insanı
Kırsın kalemini kısmeti kusurlu edipler
Ki nefessiz kalıp da kapanmasın gözleri şiirlerin
Bir avuç toprağın yüzüne
....
Ahmet şairim biraz eşlik etmek istedim.
Öyle güzeldi ki şiir, duygusuyla melodisiyle aldı çok uzaklara götürdü.
Tebrikler bıraktım bu hüznüyle güzel şiirin yanı başına
Selam ve saygı ile her zaman