kafiyesiz. ağrıçölsüz bir bedeviyim hasbihal bir kayboluş meselesi bu hiç görülmemiş hırçın üveyikler gibi çemberimin içinde bir ağrı kızıl bir yokuştan misal devler uyanır dilimin ucunda ta en ucunda ben susarım onlar yaşar ben susarım onlar yaşar doğrudur kimsenin bakışına uygun kafiyeli dilimizin olmayışı belki de kalın çizgili oluşundandır hayata bol gelişimiz çift dikişli sevememişizdir bir güvercini ayağından kim bilir niye bekler bu gökyüzü öyle bir yerdeyim ki çöl de kum tanesinden medet bekleyen söğüt müyüm neyim zamanın beni unuttuğu yerdeyim dedemlerin bahçesinde mısır püskülünden saç yapıyorum ellerime ah. ayaklarım kayboluş çukurunda bedevi hisleri kovalıyor şimdi . |
Bir avluya iriden açıldı gözlerimiz
Her şey orada mümkünmüş gibiydi
Ama hesap başka başka geldi. Siz saç yaptınız mısır püskülünden biz sigara sardık ciğerlerimiz söküle söküle...
Şükretmesini bilerek ya da arada anarşist bir tavırla hem arada hem derede kalarak...
Sesine sözüne sağlık.