Cüret
Elbet
Bir mana var benim adımlarımda Yola kimsede olmayan bir cüret ile çıktım Ne korku ne tasa Artık Bir bomba gibi yürüyorum şehrin yüzüne bulaşan Her gün bir bomba gırtlağımda Buna dayanmalıyım Ölünce Sırtımda dinmeyen beyaz bir ağrıyla ölmeliyim Ümüğüne basmalıyım onun Bir tırpan gibi savurmalıyım hınçla Bir cinayet tazeliğinde gülüşümün Kuşandığım çocuk sesleri örtüyor üzerimi Beni hırpalayan annemin gülüşleri Gırtlağımda soludukça Yürüsem Sarkık bir bomba gibi yüreğime değdikçe Sesim Korkunç parçalanmış bir ceset gibi Yüzümde annemin elleri İştiyak mıdır tehassür mü Beni Sabahın Koynuna sokulmuş bir yorgunlukla şehrin yüzüne boşaltıyor dünya Bitmeyen bir kahkaha ile Umudumun üzerinden geçen traktör sesleri Koyu bir renge bulandıkça yazgım Aksayan Savrulan bir yanımın olduğunu anladım Ancak ben Tırpanı savuran ben Buna dayandım Artık Ne kadar çirkin bir yüzü olduğunu biliyorum dünyanın Beni Kabaran bir cüret bırakmıyor Ölürsem Sıvadığınız o yerlerinize tükürmeden ölmeyeceğim Ömer Altıntaş |
gönlünüze elinize sağlık
tebrikler
çüretkar bir eser olmuş
başlığı doldurmuş