Rüyalarımdaki Satırların Bilmecesi 07.01.07
saat bilmem kaç
sabaha doğru karanlığımın ilk dakikaları hangi gagasına ettiğimin tüylerini yolduğum kırmızı gıdılı horoz öttüyse güneş geldi yine körfezin üstünde sis ben banyoda kapalı görmeden şafakta dağları biliyorum alacasını yüklü kara bulutları sabah kokusuyla geliyor ışıl ışıl odama perde kırmızı gözlerim kan-çanak dünü zar zor hatırlıyorum yarım yamalak birinci kadehin sıcak ekşi yudumu hastalanınca içmeli abdalca üzüm suyunu ama eğer ki bilmiyorsan tüyünün huyunu akıtma her deliğe suyunu sulu bir susuzluk gece boğazımda karşımda bir sakallı bir de topuzlu arkada türkü duyuluyor davullu-zurnalı/sazlı-kopuzlu bir de kadeh dediğin olmalı buzlu yanına dilimli afrikanın, çikita muzu artık tam oldun benziyorsun tıpkısının aynısı yaban domuzu gözlerimi kapadım sonra başımı dayayınca yastığa sanki çakılı bir kazığa asılı durmuşum yıllarca bir de yara bere belli hunharca fare leşleri üzerinde yürüyorum camlardan bakan kedilere korkak cesur gülümsüyorum yolun sonu ne bilmiyorum küfür küfür sallanıyor dillerde yetmiyor anlaşımına ben böyle rüyanın taa ulaşılmamış doruklarına kirlenmemiş yerlerine çıktım vardım da göremedim bu nasıl bir oyun manası ne çözemedim görmeyeni sevemedim sev de görme diyemedim banane be kardeşim artık bırakın kendi halime abdal hakikatin doğrunun yolcusu değil o yolun yolcusu yaradana kul ademe insan toprağa su borçlusu cinayetin ilk suçlusu sonra bir ses duydum ki dedi galiba bana oğlum ama öyle ki boğum boğum bildim sonunda nedir sonu bilinmez görünmez bu yolun kan revan ile gözlerim açıldı kızıl yaşlar ile dolu çok enteresan gelişti sonu gayriihtiyari akmış kızıl kızıl salınmış yalnızlığıma titremede son demlerinde yaş bedenin yaşında iskelete bir sızı düşmüş mutlaka kızıldan adem iskeleti kurtulmalı acıdan harikulade anların harikulade adamıyım harikulade şeylerde geçer adım harikulade bir anım bu benim yalnızlığım rüyalarımdaki imkansız tasarım yadırganmaz şiirin türü şiire has olandır duygudaki öz duygu var ise şiir de geçer anlamlı dokunaklı söz böylesini otur düşün de çöz korkulacak gibi değil satırlarım çokluluğun tekilliğinde caniliğim harfler kelimelerdeki esirlerim bunlarda benim bilmecelerim abdal der ki şiire has olandır duygudaki öz yadırgamada çözebilirsen çöz Gel-Git -- Nurullah Nuri YAVUZ |