kırmızı önlüklü mercimek yedi
aç ruhlar doğrulara karşı
baş kırıyor kütüklerde ağ atmışlar göller yöresine adları üç başlı köpek bağlardan çözülür şişeler aşsız kalır ana karnında bebek. ay yerde uyur son uykusunu balıklar yıldızlara yumurtlar son yavrusunu aşıklar yukarısından bakarlar mehtaba ramak kalmışken doğmaya öldürülür bebek imansız Allahsız imanlılarca. ada var içinde sırtlanlar besili genleriyle oynuyorlar aslan ırkının erkekleri kemiksiz et yığını inlerinde uykusunda ayı yavruları deli türküsünde doğrunun yasaları ağlarda sudan çıkmış titreyen kırlangıç sürüsü binekler sırtında bir semer sanki demokles kürsüsü en cühela haliyle kibirleniyor tavuk kümesi serperler gagalarına Avrupa gübresi. aslı kaybolmuş kafa kağıtsız domuzlar sustururlar tan vakti öten horozları gizi yoktur bu derdin ayan beyan aşikar akı çok bir boktur bu takılan madalya tak takarsan hangi davara taşır o kadar ispati asıydı kerimin bir diğer lakabı atının adı da asena yelesi boz. Gel-Git -- Nurullah Nuri YAVUZ |
Çık bak en açık arazide gözetle o en güzel yıldızı
Ne güneş ne ay, ne de meraklıları
Şira !! en güzel yıldızım
Elli yılda bir yaklaşırlar birbirlerine
Biri güneşten daha heybetli
Diğeri dünya dan daha gerçekçi
Dönüp dururlar birbirleri etrafında
Az kalmıştır , iki yay kadardır uzaklık...