YOLSevgi kanadım benim, uçtum gönül şehrine Rüzgarın kollarında yolum sahraya doğru. Pınar oldum, çağladım; vuslatın aşk nehrine Kader yelkenlerini açtı deryaya doğru. Nefsim dağlardan ağır, tenimdem daha yakın Ruhumun aklığına bin cürüm eyler akın Talkın verdim gönlüme, ahdinden dönme sakın Alınan her bir nefes mutlak semaya doğru. "Min salsalin kelfahhar’’ fırınında pişerek Zelle, ecrin çekmeğe bu fenaya düşerek İki yüzyıl firkati sabır ile aşarak Seyr u sülûk eyledim, ol ev ednaya doğru. Her cemâl Leyla bana, Leyla’da sırr-ı Mevla İki gören gözdense bini bir gören evla Sûretinde Züleyha, sîretinde Süheyla Makam-ı Yusûfîlik kutlu rüyaya doğru. Bu kırılmış gönlümü Beytü’l Makdis eyleyip ‘‘Kâbe kavseyn’’ burcunda terk-i nefis eyleyip Hilâfetin tahtına aşkı reis eyleyip Aşk şemşiri elimde koştum Kisra’ya doğru. Ruhum senden, can senden kalıp toprak bedenden Bende beni sen ettim, rücu ettim ben benden Bu kâinât oluştu bendeki eksilenden Hep’ten hiç’e yürüdüm ‘‘usri yüsra’’ya doğru. Hakk’ın tekvin sıfatı, o da toprak anadır İsim, resim, can, ceset hem şekil hem manadır Bu mekâna geliş ki mutlak imtihanadır Yola revan deminde gidiş ukbaya doğru. Semt-i Esmâ makamı bir yüce sırr-ı ikrar Ene’l Hak sözün diyen dâra düşse ne çıkar Zerre gelip cihana, kürre olup gitmek var Bizim zikrullahımız ismi Kübra’ya doğru. Cennet - cehennem beri, ötesi canan yurdu Anlayana Kur’an’la, habibiyle duyurdu O makama layık kul, inşirahta buyurdu Berzahtan geçip gider mülkü bekaya doğru. Yörükoğlu burada, perdesiz akar zaman Yedi kapı ardında yolcu bekler bir liman Umman katreye döner, katreler olur umman Dilde bütün sözcükler hamd ü senâya doğru. ........................ Turgut YÖRÜKOĞLU / İMAMOĞLU |
Yüreğine emeğine sağlık
_______________________________Selamlar