Günaydın masum çocuk! Bizim aramıza, bizim dünyamıza hoşgeldin.

Bembeyaz bir sayfa gibi, berrak bir su gibi, saydam, parlak ve ışıldayan bir elmas parçası gibi olan ruhun bizim şu kapkara dünyamıza aydınlık getirir mi acaba?

Yoksa sen de dünyamızın karanlık dehlizlerinde arılığını, saflığını yitirecek misin?

Gamsız ve kedersiz olan gülücüklerinde istikbalinin dertlerini-imtihanlarını okuyorum.

Âfâki ve enfûsî şerlerin ittifakı sana ne keminler hazırladıklarından habersiz olan sevinç çıglıklarında, yaşamın serseri kılıçlarının şakırtılarını hissediyorum.

Tasasız ve dertsiz olan sen mışıl mışıl uyurken aldığın derin nefeslerinde; yerin, göğün ve dağların yüklenmekten çekindikleri yükün altındaki iniltilerini işitiyorum..

Günaydın masum çocuk! Aramıza hoşgeldin.....

15.01.2003
Oglum Aliyar için....