Mihriban elleriyle dokunur rüzgarın tenine Ürkek bir sonbaharın dört mevsimli senfonisinde Yanakları kurşun izleriyle gamzeli /kanayan tarihin kalbi! ..Ronya… Aşk taneleri asılı bahçemde Hangi çiçekleri sereyim yoluna Hangi şiirleri dökeyim adına?
Mavi bebeklerin gülüşlerinde saklı özlemin Bakışları mahzun yürekli asi Esatirî bir ürpertinin koynunda Yaşama yumruğu sıkılı Mezopotamya yazgılı… Ronya… Sen Başı bağlı anaların ağıtlarında haykıran kaknüs Ben, Yoluna şiir serpen kırık kalemli şair
Yüreğime akan yılan kıvrımlı perçeminde Taşar asi Fırat, Akar yorgun Dicle Kan renkli gözyaşı ülkesinde Gelincik kokan dağların Şehlâ gözlü kızı… Ronya… Parmak uçlarında zaman ağırlığı Dudakların asırlık bir visalin arzusunda... Ronya....
Büşra Arslan Meçin
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İsm-i müennes; Ronya.. Ziya'nın müennes versiyonu gibi. Ya da şavk'ın..
Ataları; " Gutiler, Lulular, Kassitler, Subariler, Huriler, Mittaniler, Urartular, Nairiler, Medler ", Anavatanları; " Mezopotamya " , Egemenliği altında yaşadıkları devletler; " Persler, Selefkoslar, Partlar, Romalılar, Romalılar-Sasaniler, Araplar , Kürt Hanedanlıkları, Selçuklular, Harzemler, Moğollar, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler, Osmanlı-Safevi, Osmanlı-İran, Türkiye Cumhuriyeti, Irak, Suriye, İran, Rusya "..
.....Olarak gösterilse de, Mezopotamyanın bir çok millete ve ağırlıklı olarak Türklere anavatan olduğunu, ve egemenliği altında yaşadıkları iddia edilen Türk milletinin hele İslâmı kabulunden sonra kesinlikle onlara karşı bir işgalci, bir baskıcı politika değil aksine " aynı halk, İslâm kardeşliği ve vatandaş " bakışıyla yaklaşıp kendinden biri olarak gördüğünü çok iyi biliyoruz. Türkiye'nin son yetmiş yılına damgasını vuran siyaset ve yönetim anlayışında kimlerin olduğunu düşünürsek bu iddianın kendini yalanlamakta olduğunu görmek zor değil aslında. Çanakkale'de, Sakarya'da Dumlupınar'da yatanların kabirlerinde yazanlar bu konuyu çok iyi aydınlatıyor ama, göstermek istemeyen bir gürûhun kasıtlı propagandasına alet olmak ve görmek istemeyenlere ne söylenebilir ki?
Şahsen, kardeşlik referansını K.Kerim'den alan biri olarak ne düşündüğümü açık açık yazmanın riyaya gireceğini düşünmekle beraber, sessiz kalmanın ise " bildiklerini söylememe vebâli " ile değerlendirileceğinin kaygısını taşıyorum.
Bu yüzden az ama öz yazarak kesinlikle tartışma istemediğimi, kardeşlik duygularının zedelenmemesi adına şairenin beni anlayacağını ümit etmek istiyorum.
İstiklâl mahkemelerinde yargılananların, devrim yasaları ile sehpalara gönderilenlerin bu muameleye layık görülmesinin nedeni asılları ve milliyetleri değildi! Zulûm düzeni eğer varsa milliyete bakmaz!
Ronya.. Ne güzel isim.. Gamzelerinde kurşunun soğukluğunu değil, dünyanın bütün güzelliklerini resmetmek isterdim. Ama; Ayşe, Fatma, Leylâ'da ve Hatice de aynı dertten muzdarip !
Mavi bebeklerin gülüşlerinde saklı özlemin Bakışları mahzun yürekli asi Esatirî bir ürpertinin koynunda Yaşama yumruğu sıkılı Mezopotamya yazgılı… Ronya… Sen Başı bağlı anaların ağıtlarında haykıran kaknüs Ben, Yoluna şiir serpen kırık kalemli şair
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.