„Şimdi diyeceksiniz ki Türkiye’de tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden biri yaşanırken edebiyat eleştirisi üzerine anımsatmaların zamanı mıdır?
Evet, zamanıdır. Çünkü edebiyat, sanat çoğu şeyin anahtarıdır!
Sıcak gündeme dönersek!
Kabul edersiniz ki Türkiye olarak kör uçuş yapıyoruz ekonomi ve günlük yaşamda.
Ortalık yangın yeri. Açız diyen milyonların sayısı her geçen gün artıyor.
Buna karşın hafta içinde kabul edilen 4 bin küsur liralık asgari ücret de toplumun önemli bir kesiminde “Bayram” havası yarattı. Ne gariptir ki bir kısım ekonomistin dışında kimse “asgari kandırmacanın” farkında değil.
O yüzden John Berger’in çoklu bakışına dikkat çeken makalesini anımsamakla kalmayıp sonuna kadar da okumalı ve o açılardan günümüz Türkiyesi’ne bakmalıyız! (20.12.2021 Cumhuriyet Gazetesi’nde Arif Kızılyalın’ın „JOHN BERGER GİBİ BAKMAK“ köşe yazısından alıntıdır. Yazının tamamını lütfen okuyunuz)

“Askeri Ücret”i enflasyon-devi yedi,
Hazine ve Maliye Bakanı(*)
“Herkes 100 bin dolar bozdursun.” dedi,
dış basında “Bankalar batacak!”
yaygarası,
iç basıda “iflaslar çoğalacak!”
farfarası.
Kafam da adamakıllı karıştı.

Noterden kopyalamalı
iki diplomalı
EKONOMİSK’tim Profösörüne
son günlerde; “Diktir, diktir!” diye
“s” li bir küfür yağmuru var!
Acaba bunun sonunda ne çıkar?

Dostum Kara Zurna;
İnanma sakın tüm bunlara,
sende diğerleri gibi imanlı adamsın;
“Ama sakın
hiçkimse parasınıda
bankadan aniden çekip-almasın!”


(*) 15 aralık Çarşamba günü Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nurettin Nebati iş dünyasıyla buluştuğu toplantıda: „Hepiniz 100’er milyon dolar bozdurun!“ dedi.( Gazetelerden)