ÖLÜ KUŞLAR/YANILSAMA
.
Yüreğimin tam orta yerine pimini çekip bıraktığım bomba infilak ettikten az sonra… Gökten ölü kuşlar yağmaya başlamadan az önceydi… Yitirdiğim aklımla, eteklerimi savura savura rüzgarı arşınlarken Geceler boyu aynı kelimeleri sayıkladım Öyle ki uyumayı unutmak için yeter sandım Yanılmışım… Dünyada yalnız başıma kalışımın az öncesi Anamın rahmini terk edişimin az sonrasıydı Ölmek için geç kalmış Hayatta kalmak için asırlarca yaşamış kadar yaşlıydım Yaş almak yaşamak için yeter sandım... Yanılmışım… Ruhumu diyorum, Ruhumu dünya denen cenderede acı ile birlikte eze eze adam ederim... düştüğüm yerden kalkar Türkülerle tımar eder, iyileşebilirim sandım... Yanılmışım… Bir erbanede deri belleyip gövdemi Tavladıkça özüme dönerim sandım Yandıkça yandım, yandıkça yandım... Nihayetinde kavrulduğumla kaldım... Yaşadıklarımı yanıma kar kalır sandım… Yanılmışım… Nicedir var olan dünya yaşınca, Yaşayan tüm dillerde, Dönmeyen dilime lanetler edip, Hançeri saplasam da kilometrelerce derine Şu soyka gönlümü avutamadım... Anladım ki Dünya yanılmalar yurduymuş Ve ben yeterince yanıldım İçimdeki tüm merdiven boşluklarını Sigara dumanıyla doldurduğumla kaldım Şimdi mevsim kışa evrildi. Gömün beni yedi kat dibine toprağın... Gülbeyaz SARIOĞLU ikibinyirmibirin/onikinciayının/ondokuzuncugünü yirmibir/onyedi |