Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
Mecit Aktürk
Mecit Aktürk
@mecitakturk
VİP ÜYE

BELÂ KiŞiNiN DiLiNDE

14 Aralık 2021 Salı
Yorum
Şiirgram

BELÂ KiŞiNiN DiLiNDE

6

Yorum

12

Beğeni

5,0

Puan

665

Okunma

BELÂ KiŞiNiN DiLiNDE

BELÂ KiŞiNiN DiLiNDE

Şiirin Hikayesi

Değerli Dostum Burhan Özmen Kardeşimden bugün aldığım ve beğendiğim alıntıdan ilhamla yazılmış bir şiirdir.

Kendisine teşekkürlerimle...

OLUMLU KONUŞMAK ve DÜŞÜNMENiN FAYDALARI ve ÖNEMi

Kullandığınız her sözcükle bir anlaşma imzalarsınız.
Hem kendinizle hem karşınızdaki ile hem de tüm evrenle!

Bir insan gelecekte ne yaşayacağını merak ediyorsa, bugün ne konuştuğuna bakmalı!
Muhtemeldir ki bugün en çok konuştuğunuz şey yarının deneyimi olacaktır.

Peygamber Efendimizin (SAV) bir hadisi vardır. Der ki:
"Bela insanın diline bağlıdır..!"

Bir rivayete göre; Peygamber Efendimiz (SAV) hasta olan birisini ziyarete gittiğinde hangi duaları ettiğini sormuş, o da;

"Allah’tan sabır"

dilediğini söylemiştir. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (SAV);

"Musibetimde bana sabır ver"

yerine;

"Rabbenâ âtina fiddünyâ haseneten."

"Ya Rabbi, bana dünyada da Ahirette de iyilik ver..."

Duasını neden okumuyorsun? demiş.

Ayrıca, Peygamber (s.a.v) yanından geçerken;

"Ey Rabbim! Sen’den sabır istiyorum" diye dua eden bir kişiye;

"Sen Allah’tan bela istemiş oldun. Bunun yerine O’ndan sağlık ve afiyet dile."

buyurmuş.
Olmasını istemediğiniz şeyleri dualarınızda dileklerinizde de anmayın!
İstemediğiniz şeyleri sıralamayın.

Sadece OLMASINI İSTEDİĞİNİZ şeyleri söyleyin.

"Ben hasta olmak istemiyorum "

yerine;

"Elhamdülillah ben sağlıklıyım."

"Yaşlanmak istemiyorum"

yerine;

"Ben her daim genç kalıyorum.."

"Yaşlanmak istemiyorum" diyen insanların oradaki odağı yaşlanmaktır mesela... Ve sonucunda yaşlanmak kaçınılmazdır.

Öyle ki, beyin;

"Söylenen her sözü gerçek kabul eder."

Mesela siz;

"Unutma!"

dediğinizde onu "unut!" olarak alır.

Onun yerine;

"Aklında tut!"

demek daha doğrudur.

Birisine;

“Panik yapma!”

dediğinizde daha fazla panik olacaktır. Bunun yerine;

"Sakin ol!"

demek daha uygundur. Bu yüzden ne yapmak istemediğimizi değil ne istiyorsak onu söylemeliyiz!

Birisi size eğer sizi gördüğünde;

"Hasta gibi görünüyorsun"

dediğinde eğer siz buna inanır ve onaylarsanız bu anlaşmayı imzalamış olursunuz ve çok fazla sürmeden hasta olacağınıza dair sizi temin ederim!
Hastalık demişken bazı insanlar var hastalıklarına sıkı sıkı sahip çıkan...

"Benim şekerim var!"
"Benim tansiyonum var!"

"BENİM..!!!"

"Benim" diyerek siz bu kadar sahip çıkarsanız o hastalık da sizi hayatta bırakmaz! Çünkü; "Ben" diye başlayan her cümleyi bilinçaltı sahiplenir ve emir kabul eder.
Bazen de kişi burada kurbanı oynamayı seçer. Hatta bazen bundan hoşlanır bile..
Çünkü o hastadır ve çevresinden daha önce görmediği ilgiyi görüyordur. Farkındalığı olan kişi ise o noktada bedeninin kendine verdiği mesaja bakar,
ve şu soruyu sorar;

"Bilmem gereken şey ne?"
"Hayatımda neyi değiştirmem gerekiyor?"

"Neden ben?"

değil;

"Nerede hata yaptım?"
"Ve bu hastalıkla bedenim beni uyarıyor?"

demeliyiz.

Büyüklerin çok söylediği bir söz vardır;

"Bir şeyi kırk kere söylersen olur."

Hiç düşündünüz mü neden acaba?

Çünkü dil neyi çok söylerse, bilinçaltı onu gerçek kabul eder, beyin onu gerçekleştirmek için harekete geçer.

"OLUMLU KONUŞMAK ve DÜŞÜNMEK"

işte bu yüzden çok önemlidir.

Dr. şöyle der;

"Olumlu kelimelere odaklanarak ve bunları yansıtarak genel sağlığınızı iyileştirebilir ve beynimizin işlevselliğini artırabiliriz."

Enerjinizi hangi kelimeler üzerine odaklıyorsunuz?

Eğer hayatınızın istediğiniz kadar güzel olmadığını fark ettiyseniz, olumsuz kelimeleri ne sıklıkta kullandığınızı not etmek için bir defter tutun.
Gerçekten daha iyi bir hayatın ne kadar kolay ulaşılabileceğini gördüğünüzde şaşıracaksınız.

"Kelimelerinizi değiştirin, hayatınız değişsin.."

Sözlerinizle birlikte davranışlarınızda değiştiğinde siz değişmeye başlarsınız.

"Siz değiştikçe yaşamınızda değişir."
"
Bir bakarsınız ki yaşamınız söyledikleriniz, düşündükleriniz, davranışlarınız olmuş...

Bu yüzden olmasını istediğiniz şey neyse ona odaklanın olmamasını istediğinize değil..! Şimdi şu iki cümleye bakın, ve iki cümlenin de ayrı ayrı size ne hissettirdiğini düşünün!

"Bugün hava çok güzel ama yarın yağmur yağacak"

"Yarın yağmur yağacak olsa bile bugün hava çok güzel!"

Sadece iki kelime "AMA" ve "OLSA BİLE" kelimeleri cümledeki ifadeyi ne kadar değiştiriyor değil mi? İlkinde olumsuz bir duygu durumu ikincide ise her şeye rağmen mutlu olma durumu.

“İslam’ın Güler Yüzü” isimli kitabında Profesör Hanımın çok ilginç bir tespiti var.

“Bir kimse,” diyor, “Çayını içerken, kaşığını bardağın içinde dolaştırırken çıkan ses, uzaydaki bütün zerrelerden duyulur.”

Aman Yâ Rabbi...
Bu sözü okurken tüylerim ürperdi, kendimden geçtim. Her şey ne kadar birbiriyle ilgili.
Bazı kimseler der ki, evimde kapım kilitli, perdelerim örtülüyken ben yapayalnızım. Kimseler yok. İstediğimi yapabilirim. Kimin ne haberi olacak.
Bugünkü modern bilime ne kadar aykırı bir düşünce. Mesele hiç de o kimsenin sandığı gibi değil. Hepimiz, her an, aklın alamayacağı bir gözetim, denetim içindeyiz.

Biz, sade düşüncelerimizden değil, duygularımızdan da bütün evrene karşı sorumluyuz.

İçimizdeki kinden, nefretten, intikam duygusundan yükselen eksi elektrik, dünyadaki bütün zerreleri ürpertiyor,

Haberimiz var mı?

Veya içimizden yükselen ve içine yeryüzündeki bütün insanları, bütün hayvanları, bütün nebatatı, bütün eşyayı içine alan

"bir hayır dua,*
"bir güzel dilek,

dalga dalga bütün zerrelere,

"iyinin, güzelin,"
"temiz, asil ve yüce olanın"

ışınlarını yayıyor!

Ne olur kalbimizi, kafamızı hep sevgiyle, saygı ile, edep ile, incelikle, güzel duygularla doldursak...

Şems-i Tebrîzî der ki;

Eğer hala KIZIYORSAN kendin ile olan kavgan bitmemiş demektir.
Eğer hala KIRILIYORSAN gönül evinin tuğlaları pekişmemiş demektir.

Eğer hala KINIYORSAN af makamına ulaşmamışsın (öfke ve kin seni yakıyor) demektir.

Eğer hala Allah için sevmiyor ve sevginde ayırım yapıyorsan, hala vesveseye kapılıyor, içindeki sevginin yoğunlaşmasına engel oluyorsun demektir.

Eğer hala ”BEN” demekten vazgeçmiyorsan;

Dizginlerin hala nefsinin elinde ve sen bu esarete boyun eğiyorsun demektir.

Eğer hala musibetlere yana yana üzülüyorsan, gerçeği bilmiyorsun demektir.

Eğer hala şikayet ediyorsan, hakikati göremiyorsun demektir.

Hakikat der ki:

"Ne sen varsın, ne de ben...
Var olan yalnızca Hak Teâlâ Celle Celalehu’dur.
Eyvallah...

-Alıntı-

Hayat yolu derin deniz; gizem dolu girdabı var
Hakikati bil ve şaşma; bir bütündür ruh ve beden
Konuşmanın da -biliriz- bir usulu adabı var
Her sözcükle bir anlaşma imzalarız fark etmeden

Bir anlaşma ki; evrenle, kendimiz ve muhatapla
Başarısı basirete, maharete, sabra bağlı
Bir anlaşma; can verenle, Hirâ’dan gelen hitapla
Mahiyeti o sirete, musibeti kabre bağlı

Cahil dese de elinde, belâ kişinin dilinde
Hedef yanlış koyulmuşsa, koşsa dahi boşa o ter
Yaş dolmuşken mendilinde, fer yok ise kandilinde
Kul dergâhtan kovulmuşsa, duasına baksa yeter

El Mucîb’in ol katında ne iltimas, ne imtiyaz
Önem arz eden mahiyet, ihlâsa tabi her niyet
Sabır ise Hakk’tan niyaz, sabır için gelir ayaz
Gereken haddizatında; sağlık, huzur ve afiyet

Kalp gözüyle bakıp -eğer- hâlimize etsek nazar
Uzatılan her cihetten tuttuğumuz ip eriyor
Dünyadaki tüm zerreler emin olun bizden bîzâr;
Kötü kelam, kin, nefretten, intikamdan ürperiyor

Geçip akıl süzgecinden, öğüt veren bir vecizdir
"Kırk kez tekrarlansa bir söz, akıbette öyle olur"
Emin ol Hakk’ın gücünden; sanma ki -hâşâ- acizdir
Kalbindeki saf îmansa, muradını söyle... olur!

Ağzındaki kemiksizi ırak eyle negatiften
Arzını arz Sahibine edep ile dile getir
Müsbet düşün, söyle sözü; yolun geçsin bir ariften
Sarıl Rabbinin ipine, nefsin zelil hâle getir

Nedir bunca telaş, hırsın; ne bulursun bu inatta
Kime ihtar onca kabir, kime ikaz onca salâ
Hakikatte ne sen varsın, ne ben, ne biz kâinatta
Şahit İncil, Tevrat, Zebur; var olan Bir Hakk Teala

Üç nefeslik bir kafeste bir asırlık lavaşın var
Biter tasan, çilen, derdin âkıbeti idrak etsen
Kızıyorsan, her nefeste kendin ile savaşın var
Muhkem değil gönül yurdun kırılmaya müsaitsen!

İbret düştü nasibime, hitap etti her hissime
Zincir vurdum kaprisime, benliğimi buldum yokta
Mumum, hayrım yok dibime; bakmayın alev isime
Söylerim kendi nefsime, bir günahkâr kulum... nokta.

Mecit Aktürk

13.12.2021 / Berlin

Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Belâ kişinin dilinde Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Belâ kişinin dilinde şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BELÂ KiŞiNiN DiLiNDE şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Mesut Tütüncüler
Mesut Tütüncüler, @mesut-tutunculer
14.12.2021 14:56:09
Bu güzel eserinizi ve sizi kutluyorum
Nicelerine okumak nasip olur inşallah
Saygı ve selamlarımla, sağlıcakla kalınız
Dosteli_
Dosteli_, @dosteli
14.12.2021 11:56:53
Güzellik güzel düşünmekle başlayan bir oluşumdur.Kötü, çirkin düşünerek güzel şeyler yapılamaz. Bu nedenle insanlar aslında düşüncelerinde gizlidir. Hakkımızda iyi düşünenlere iyilik (HEMDE KATI) Kötü düşünenlere de kötülük dilemek yaşamın kanunu. Hikayesiyle ,mesajlarıyla güzel emekti, şiirdi
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
14.12.2021 01:16:33
5 puan verdi
İbret düştü nasibime, hitap etti her hissime
Zincir vurdum kaprisime, benliğimi buldum yokta
Mumum, hayrım yok dibime; bakmayın alev isime
Söylerim kendi nefsime, sözüm burda bitti... nokta.

Okumaktan mutluluk duyduğum kaleminizden hikâyesiyle birlikte en önemli bir konuya açıklık getiren anlam dolu defalarca anlayarak okunacak güzellikte muhteşem şiiriniz için kutluyorum tebrikler üstadım.
Bu harika eser GÜNÜMÜN ŞİİRİ'DİR.
Kalemine ve yüreğine sağlık diliyorum.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.