epeydir hiç olmadığı kadar seni düşünüyorum baba dokuz on yaşlrındaydım büyük ihtimal disiplinin babalığının hep önünde giderdi ya o gün galiba biraz daha sevecendin elindeki bir parça ekmeği bana uzatıp,yememi bekledin
temizlikten yana çok temizdin, elin ayağın üstün başın leke değdirmezdin hiç bir yanına, hele çalışmaktan birer makineye dönen nasırlı ellerin en çok da sabun kokulu ellerini severmişim
akşam olup, çoluk çocuk toplanınca bir araya yedi kaşık birden dalardı sahandaki çorbaya ne kadar zenginmişiz o vakitler ama yine de hep mesafe koyardın bize bir odanın içinde
onyedisinde gelin ettin en büyüğümüzü bir kaşık eksildi sofrada, miladımız da bu oldu galiba sonra onun küçüğü okumaya diye ayrıldı böylece hayatımızın yönünü hep ayrılıklar belirledi
modernizm denen ucube hakim oldu hayatlarımıza iki kişilik masada beş altı tabak, bir okadar kaşık çatal yer sofrasında bakır sahandan yenen yemeğin tadını vermiyor hiçbir lezzet belli ki asıl noksanlık sizlersiniz, ana-baba beş kardeş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir sahan yedi kaşık şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir sahan yedi kaşık şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Muhteşem!..Rabbim ebediyete intikal edenlerimize rahmet eylesin.Mekanları cennet olsun.Şiir bir anımı hatırlattı.Rahmetli Babam eve gelmeden sofraya oturulmazdı.Biz de beş kardeştik.Anne ve baba..Daha sonra abim evlendi.Ayrı eve çıktılar.Ayrı da olsak sık sık gelirlerdi.Sofraya birlikte otururduk.Bakır sahanlarda yerdik yemeklerimizi ..Tek çeşit yemek olurdu.Ortaya genişce bir kaba konulur büyükler o kaptan yerdik.Yeğenim iki yaşında yeni yürümeye çıkmış.Sofraya oturdu bizimle , şöyle bir süzdü sofrayı.. Zira kendi evlerinde herkesin ayrı tabağı vardı.Değişiklik hoşuna gitmiş olacak ki..Biz onlara ayrı tabaklarda ikram etmemize rağmen heveslendi ortadaki büyük sahandan yemeğe.Ve babama sordu..
_Dede!..Ben de teştten yiyebiilir miyim sizinle birlikte..Gülmekten hepimizin genzine sıçramıştı yemek.Yeğenim Ortadaki bakır sahanı annesinin kendisini banyo yaptırırken su doldurduğu leğene benzetti.Zira o da bakırdı.Ve ona teşt deniyordu :)) Sağlıcakla..Saygıyla..
Allah geçmişlerimize rahmet eylesin. Bende 4 kardeş büyüdüm hala bağlarımız kuvvetli ama şöyle birşey var okumak evlenmek gibi farklı sebeplerle her kuş yuvadan uçuyor. Anne baba dünyanın en sevecen ebeveyni de olsa bu durum fark etmiyor. Sanırım önemli olan çocukken kurduğumuz kardeşlik bağının devam etmesi o da herkese nasip olmuyor. Sözü çok uzattım kalın şiirle sevgiyle.
Kalabalık bir ailede büyüdüm yer sofrasına omuz omuza sığamazdık bile ama yine güzeldi o günler okullar evlilikler şehir göçleri aldı götürdü birer birer şimdi herkes bir başka diyarda ve eksik yüreğine sağlık...