TUTSAK GÖÇMEN
Tutsak yaşar ölümden habersiz
Tenimde dolaşan uykusuz hayatın Hangi kapıyı çalsa yalnızlığın Arkasında ölümün hınzır uğultusu Yoksul bir göçmenim ben Elimde gramofonum Tutsak olarak yaşarım gönülde Yalnızlığım sırdaşım olur Eski zamanlar çalar kulağımda Sokak sokak Fısıltıyla yaklaşır rüzgar Durup durup bakarım Neyin nesidir? kimin sesidir? Kim bilir yıllar ne götürdü Hasretinden eskittiğim pabucunun Ufalanırken yıllar ellerimde Issız gözlerinden habersiz Ne vakit yaşamak Gönlümde bir yer açsa Yoksulluğum fırtınam olurda İçim açılır oluyor gizli denizlere Ben tutsak bir yoksulum Öyle derinden acıtır ki Gözlerim gözlerinden korkar Sızar ıssızlığın sokaklarından. |