Anılarda Akşam
Bu gün yine sendeyim
Ta yüreğimin ortasında San ki kopan bir fırtına Gezerken, bir sahilin kıyısında Uzak kaldı bana okyanus Ayaklarım suyuna dokunsa da! Bu gün yine sendeyim Haberleri okurken Der Spiegel dergisinde Yürürken ayaklarıma su değer Islak merdivenlerde Üzerimde bulutlarla örtülü Acı bir gökkubbe Birbirine kenetlenmiş sevgiler Yanlız olmaktan mutlu beraberlikler Şimdi mevsim hazan Aysa gelip dayanmış Eylül’e Eylüller sarı güllere … Yanlızlığı yendik yanlızlık içinde Hepimiz vererek el ele Else pençe divan durdu Bağlı önümüzde Utangaçlık hükümü niyetine Adım adım yürüyerek geldik acıların içine Şimdi yanlızlığı oynuyor çay bahçeleri Masalar çaylı sohbetler yerine Kent akşama hazırlanıyor Günün güneşi boğarken kendini Kızıl güzelliğiyle … Silüeti çizilmiş heykellerin gölgeleriyle Herkes yavaş yavaş evine dönüyor Evsizler de köşelerine Baktım etrafıma sükunet içinde Sen yoktun, ellerin yoktu ellerimde Gittim yavaş yavaş geriye Sanki, İstanbul’da İstiklal yönüne Oysa çok uzak Istanbul bu kente Kalabalığı yaramama da gerek yok, çünkü kalabalık yok bu yerde Herkes içini boşaltmış sanki çöp sepetlerine Bilmiyorum, nereye gittiğimi kendi halimde Bir çocuk sessizliği var, Koparken fırtınalar içimde Sokaklar birden tenhalaştı Pazar günü diye Belli ki, hizmet var yine yarın kapitalizme Çıkıyorum Römer‘de merdivenlere Main Nehiri’ni görmek niyetine Üşüyor ellerim hissizce Ve artık kayboluyor kent kendi süslerine Ve canım rakı istiyor bu köprünün üzerinde Ve şu anda içmek niyetiyle Çok degil, gidiyorum sadece üç yıl öncesine Yavaş yavaş ismini yazdığım O mahzun ağacın dibine … Seni soruyor bütün iyi niyetiyle Cevabım yok diyorum sana verecek Ne orada, ne de burada Şimdi sensizim, kalmışım karda kışta Özlüyorum beklemeni her zaman ki gibi kapıda Yüreğimde selam gönderiyorum Kapının önünde ki çam ağacına Elst’e yaşadığımız anılar adına H. Hüseyin Arslan - 18/19.09.2021 |