YAĞMUR DESENLİ HÜZÜNLERgün eskiten nemli duvarlara gecenin kolu uzar birazdan ayrılığın gür sesi yankılanır sağır aynalara binlerce silüet yürür üstüme mağbun kalbimde binlerce efkâr uçsuz bucaksız düşüncelerin yol güzergahında bir düşer bir kalkarım kay bo lu rum zamanla gece ilerler damarlarımda onulmaz sızı büzülürüm köşe taşı gibi yastığa sümsük bezirgânlara benzer halim dertleri doluya koyarım almaz boşa koyarım dolmaz son- ra atarım üzerimdeki karanlık yeisi otururum munis bir çocuk gibi masallar anlatırım kendime şarkılar söyler methiyeler dizerim ay’a yıldızlara çabuk ,geçer saatler mevsimler gibi fırtınalara depremlere kasırgalara buyur eder gözyaşlarım damlalar gök gürültülü sağanaklara sağanaklar yağmurlara yağmurlar sellere… hasret çığ gibi büyür tutuşturur sevdanın yangınlarını sayfalarca ıpıslak şiirler yazarım bir bir yığılır dağlar üzerime kasvetli incecik bulutlar geçer gözlerimden yağmur desenli hüzünler doğar alacalı şafağa haberin olmaz yâr ayşe uçar 18-09-2021 |
İyi ki haberi olmuyor... (Kötü anlaşılmasın) Şiir acıdan beslenir. Cinsiyetci değilim ama tatlı sapmalarım olabilir. Mesela çölleri mesken tutan, dağları delen, kuyuya atılan, ateşten gömlek giyen v.s v.s v.s hepsi erkek değilmidir. Duvarlara (Seni Seviyorum Ahmet- yazıp altına Ayşe) diyen kaç yazı gördük :)). Erkekler aşklarını biraz daha afişe eder sanki....
Kendimce saptamalarımdan sonra şiirdeki İmge ve betimlemelere dikkat çekmek istiyorum... Yukarıdaki paragrafta örtülü olarak (Mecnundan, ferhattan ve (Yusuf'un yasak aşkından)bahsettim, tıpkı şairin yer yer örtülerle sardığı gibi... Şiir de bana böyle geldi.
Tamam, tamam gittim...
şairin şiirine saygıyla...