BİR KALEMİN ÇIĞLIĞIKim inkâr edebilir kalemindeki çığlığı, Yorgun düşlerden çıkıp gelen o deli hasretini Ben kıyamıyorum gözlerinin kıyısına düşen Ayın duruşuna, yıldızların raksı devam ederken Bir nehir kadar yağmurum ellerinde Nokta kadar eğilir belki başın Ama kaleminin örtüsünü açamaz hiç kimse Ben şaşarım ihanetin cüretine Soysuz tebessümler kuşatırken gecenin, O uzun zürafa uykusunu Uyumak zamanı değildir hâlbuki Hırsızlar çalarken geleceğini Diri diri sökülürken özgürlüğün dişleri Bayrağından koparılırken ay ve yıldız Şehidin kan rengi küser İtlerin ayaklarında ezilirken sancağım Söyle, ey Kürşad yürekli şair Ben nasıl ağlamam, gözlerimde kanarken hürriyet Akdeniz ağlarken Turgut Reissiz dalgalarına Cezayir ağlarken Barbarossuz sahillerine Ben nasıl ağlamam, söyle ey Kürşad yürekli şair. Gökbörü pençesini sıkmış bekliyor Adını kirletenlerden hesap sormak için. Söyle, ey Tiyanşan dağlarının soylu Asenası Bu şiire türkü yakılmaz mı bu yüreğin Almila’sı giderken Ben yüzleşirken aynalarında Hesaplaşırken kindar yüzlerle Bana bakma ey dağlarımın eflatun baharı Ben yalnızlığa kibrit çaktım Önce yalnızlığımı sonra şiirlerimi yaktım Ve susuyorum haykıramadan sevgiliye Bu şiir miras kalsın dudaklarına benden geriye… 10 08 2008 Hüseyin Özbay |
"Ben şaşarım ihanetin cüretine
Soysuz tebessümler kuşatırken gecenin,
O uzun zürafa uykusunu
Uyumak zamanı değildir hâlbuki
Hırsızlar çalarken geleceğini
Diri diri sökülürken özgürlüğün dişleri
Bayrağından koparılırken ay ve yıldız
Şehidin kan rengi küser
İtlerin ayaklarında ezilirken sancağım
Söyle, ey Kürşad yürekli şair
Ben nasıl ağlamam, gözlerimde kanarken hürriyet"
sen eminim baktığında kimsenin göremediğini ve göremeyeceğini görüyosun...
şiirlerinde çok farklı duygulara kapılıyorum.ama görebildiklerini bu kadar güzel anlatman gerçekten çok güzel...
anlatarak yaşatıyorsun.çok güçlü bir kalemin var...
kalemin daim olsun,
esen kal...