tanık
yeniden tanıyordum çiçekleri
gül kırmızısı dudağında şehir benden habersiz sokaklar bomboş göçmen kuşlar görüyordu yalnızlığımı taşranın en yoksuluydu kalbim bana uymaz magazinler shovlar kaçamaklar tenhada başbaşa yorgunluğumla avunuyordum köşebaşında her sabah başka bir şair ölüyordu sıcacıktı kanı devrimcilerin bir militan üşüyordu parktaki bankta çocuklar soluksuz kalıyordu yoksulluktan gözleri alev alevdi zehranın bütün zehrini boşalttı kalbime gece bir sinemada kahroluşunu tattım gümüş ayla |