açlığın ve alçaklığın heyulası binince kurt sürüye inince kuralsız oynar oyun çoban saflığın soyun haydi bire beş koyun vayy başına kuzunun
neyin peşinde uyruk kıça sıkışınca kuyruk boran denize buyruk inince demir yumruk aynıdır kibrit çöpü ve tomruk
fırtınada denize düşünce umut
kaz dağları siyanürleyip soy bulursan altını oy ölü gözlerine bozuk para koy
yürekleri ve elleri nasırlı dili dimağı paslı yalandır aslı kimseler bir şey anlatmıyor hak, adalete ve insana dair nasılsa ateş düşmedi ocaklarına
ocak demlik fokurtusudur bak ya toplarız yaprak yaprak ya içeriz bardak bardak atma recep alır toprak
yak dağları parçala tüm bağları ateşin ve alçaklığın sesi değişmez gelince doruklardan
yüreğinin özü gibi anasının gözü gibi namerdin sözü gibi nemrudun közü gibi
bir geyik tedirginliğine eş korku burnunu solumak öfken şeytana kardeş yakar seni de o ateş
şuncacık halkın sesi ulaşır hakkın nefesi ulaşır yarına emaresi
gül kurusu yaprak moru duru su gölgesine düşende yüreğini sevgisizlikten koru çıplak bebelerimiz gülende
tee senden önce bu canım memlekette
öyle güzel günlerimiz vardı işte yoksun yalnızlığına kötü günlerimizi gömüp kalbin en dip karanlığına güzel günlerin aydınlık hatırası kalaydı sonsuzluğa
ama kapılıp gittik yaktığınız ozanların duygusallığına...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
çırpınış... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
çırpınış... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.