19
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
857
Okunma
Kırık bir fincan dolusu ihtimal, Süreyya
Dik yokuşların dik başlı kadını
Ah, o vaveyla içimde saklı
Muzip yüreğimle teftişe çıktığım illa ki aşk:
Aşk olsun, Süreyya aşk olsun
Varsın bağdaş kur yalnızlığıma
Muhatap olma yeter ki yuvasız kuşlarla
Hem benim yüreğim yuvadır
Yuvarlanan acılardan ördüğüm kelam, Süreyya
Yalnızlığın da dik alası
S/üzülen yaşlarımdan sor beni
Sor beni aşktan, Mevla’mdan
Bir düş çukurudur içinde yalpalandığım
Aşkın da sarnıçlı hâkimiyeti
Rengimle müptelayım ben illa ki
Pembeyi dillendirir yanaklarım
Gamzelerinde özlemin
Ah, Süreyya, ah.
Görmez misin gölgeler oynaşır?
Hüznüme müptelayım, Süreyya
Yaş tahtaya bastığım her öğün
Sanır mısın ki severek doyarım
Ne gam Süreyya ne gam:
Sevilmek olsa olsa dile gelmeyen maruzatım
Bir de dikip gözlerimi yollara
Yol olup da varamadığım sana
Beylik değildir benim yüreğim
Boydan boya boyadığım duvarlar:
Ah, o duvarlar ördüğüm, Süreyya:
Ya sen ya da hiç kimse
Yeter ki alay etme kimsesizliğimle…
Sızdığım her şiir vakti sevmekten yorgun düşerim hem ben
Sızlandığımdan fazladır acım
Açamadığım içim, Süreyya
Dik başlı mizacımla kandım ah, kandım sana
Sen ki anmazsın adımı
Adlandıramadığım bir masaldır benimki.
Göğün varisleri
Yeryüzünün de kavisleri
İçimdeki sızının da vasisi ah, sen
İçimde simli ipler takılı ucunda binlerce üzgün kukla
Kükreyen sesim ne ki Süreyya…
Bilmez misin gelmez iki yakam bir araya
Yeter ki ses eyle Süreyya:
Şu sessizliğin yok mu seslerin en gürültüsü…
İpe sapa gelmez değilim ben
Lakin sallandırdığın yetmedi mi o darağacında
Yanık kelamın ucu
Yadırgadığın ne ki, Süreyya?
Yadsıyamayacağın kadar severken seni…
Sus o halde Süreyya
Bunca kırdığın yetmedi mi…
5.0
100% (22)