toprağı eşeleyen çocuk dağ başlarında ölüyorum yıldırım çekti bedenim kaç kez vuruldum sırtımdan hâlâ yüreğimi yokluyor ellerim
uçurum ağzıyla esiyor rüzgar bir kavkı çaresizliğinde dağlarım ihanetinde “hes” yazarken zamanın cam kırıkları kusuyor dereler kuşların dudaklarında ölüyor gelecek Alara’da boğuyor sesimi ellerin
oysa Ardıç yüklü kuşlar uçardı üzerimizden değirmen döndüren kirmen çeviren kadınlardı analarımız babalar harman savurur çiçekler dua gibi açardı dağlarımızda üstümüze üstümüze yağardı yıldızlar sürülmüş toprak kokardı mintanımız
ve şimdi sessizliğin sığınaklarında yavaş yavaş alıştırılıyoruz gülüşünü yitirmiş kuşların ölüşüne
gamzesine serçe tutunan çocuk düş tutan gecelerde güneşi arıyor içindeki kardelen yüklenip turna kokan hikayeleri karanlığın koluna girip nasıl geçeceksin gece yarısı geçilen köylerden
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ardıç yüklü kuşlar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ardıç yüklü kuşlar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İltihaplı romatizmama bir tek ardıç yağı ve kremi iyi geldi ağrılarımı azalttı. Çok değerli bir ağaç O..
Çocukluk gökyüzü gibi bir şey demiş ya şair..Aynen öyle..
Yüreğinize sağlık
Saygılarımla şair.