SİRAYET EDEN
Bu aralar ansızın canlanıyor korkularım
Gece gündüz demeden sarar karanlıklarım Astıkça daha üstüme gelsede hala yıkılmadım Bak! Yüzümden okunmuyor mu çaresizliğim? Sığınmıyorum şiire bile, cesaretim ürpertici derecede kararlı ve keskin Dirayetim kapalı ve bezgin Sirayet eden bu yabancı hisler yüreğimi bir şeylere tetikletir sanki Kıldan ince bir köprüden itilirim Sıkar sinsice ölüm tedirginliği Ben içinden geçtim ahiretin endişesinden tek başıma, kimse görmedi Yıkılan binaların arasında çoçukların çığlığı kadar acıdır Masumluğun ses çıkarılmayan hayvanlar kadar savunmasız Tarumarım ama hala savaşmaktayım Bir odanın içinde duvarlar üstüme gelirken küçücük bir delik umut ışığm Bu ufuğun ışığı, Kupkuru toprağım ıslanır Yağmurdayım, ellerimi açmışım Nuh’un gemisine atlayıp tufanı aşmaktayım Kayıplarımı sırtlamış, kurtuluşa kavuşmaktayım Ağır yalnızlığı taşıyıp huzura koşmaktayım |