güz yaprağım (yitik hafıza)muradımdan çıktılar silindi istemlerim belleğin ücrasına düşmüşüm kayıp hafıza kaosunda benliğim bitirdi talepkârlığımı boş ve geniş bir zamanın iradesini terk ediyordu zihnim meczup lehçesiyle arafnâme okuttu ecinniye örtünmüş biri kuru karanfil kokarken duygu mahzeni el yordamlı karanlığın seçkisi dört duvarlı sürgün penceresiz hücre boynumda paslı zincir halkası dört dönüyordu etrafımda dünya dimağa batarken mazinin silüeti sürgülendi gökyüzüne açılan kapılar yüreğin çeperinde ruhu ç’alınmış bir aşk sızısı arıyordum hissetmek varolmak demekti us’luca betimlerde aklını saklambaç oyununda elmayla değiştiren delicesine kaçıyordum ben’den bulmak arayınca mı oluyordu karıştırmak silinmiş sayfaları keşfetmek iz’siz satır arasını gelir miydi hafızamın yanında biricik güz yaprağı rüzgarlı naz uçurumlarında beklerken intiharı |