Yaşıyoruz ama bilmeden
Endişeliyim şimdi ölürsem
Burada Oturduğum yerde ölürsem Namazsız abdestsiz Hesabını nasıl vereceğim Öyle galiz öyle çirkin öyle azgın ki nefsim Arzuladığım, düşündüğüm şeyler Oluşmamış çocuklarımı tuvalette bıraktım İşte lanetlendim Günahlarım var şimdi sırtımda bir yük gibi Öyle pis öyle büyük ki Beni affedecek olan şey ne kadar merhametli ve güzel Hala hayatta olduğum için şansım var demek Bana Aklımı başıma getirecek bir şey gerek Kılmadığım vakitlerim beni affetsin Allah ki bizi bırakmayacak ama Hepimiz cehenneme gideceğiz Bunu bilmek gerek Yaşamak değildir bizdeki Karnımızda dolmayacak bir boşluk var Taş bağlamışken peygamber Boynumuzda kim bilir kimlerin ahı var Yaşamak mı dersin Çocuk seslerinde değil Paranın nabzı nerede atıyorsa orada yaşamak var Oysa vagona verirdik sırtımızı otururduk çimenlerde Öğrenememişim meğer yaşamayı Neden herkesin zıttına gider bakışlarım Her şey bir anda büyüdü gitti Ben çocuk kaldım Belki zoruna gidişim bu yüzden Değil mi ki o beni çok seven dünya Gövdemi katlanılabilir ve dayanıklı kılan şey Ne kadardı kirlenmedik oysa Yaşamak mı dersin Neresinden bakarsan bak kancıktır dünya Kahpelik sıçratıp durur üzerimize Yaşamak vardır elbet ama çocuklar için Sizin işiniz aşkla Parayla kadınla Bende Bütün çocukları sevecek bir yürek var Çocuklar Çocuklar Yorgunluğuma değen şeylerin başında cıvıldar Dinleyin ey geceler Gök ve yer Şems ve kamer Dinleyin Köy meydanlarında dinelen adamlar Kahvelerde sabahlayan gençler Çarşılarda Saat kulelerinde şehrin o renkli acınası yüzünde ömrünü heba edenler siz de dinleyin Vardiyalı fabrika işçileri ve burjuvalar Dinleyin. Bana açıklamak gerekirse hayat İnsanlar lanetlenmiştir Tıpkı bir fahişenin memeleri gibidir Parası olan herkes onunla yatmak için can atar Parası olmayan Uykulara onu öldürmek için yatar Zorla yaşıyoruz bu hayatı Elimizde Yaşamaktan daha fazla ne var Ve anlaşılıyor bakınca neyi gördüğümüz Tüm zorları deneyerek hayatı arıyoruz Arıyoruz ve küfür ediyoruz Acıyı tatmadan sevince koşuyoruz Koşuyoruz çünkü yokuşları biz yaptık İnişleri unutacak kadar ahmak insanlarız Bunu bilmek ne kadar hafif oysa Bizim Allah’tan başka neyimiz var Kimse demiyor Ekmek Belki de aslanın rızkı Niçin Umduğumuz şeyler ile meşgulüz de Bulduğumuz şeylerin makul ve makbulü değiliz Oysa herkesin biraz gizli mabududur yaşamak Ölümse İçimizde saklı gerçek tek şey Göğsümüzde barınmakta olan korku ve endişe Müteyyakız, muttasıl bizi takip etmekte Bardağı gördüğümüz kesin Ama kan mı su mu orası meçhul Kimin umurunda Yaşamak öyle güçlü ve sonsuz bir amaç ki Kan Gözü kamaştırmayacak gündelik şeylerin başında Bileyim Hangi sızı o Yüreğinizi burkan الدنيا مَلعُونة، مَلعُونٌ ما فيها، إلا ذكرَ الله. "Dünya melundur, içindekiler de melundur Ancak Allah’ı zikredenler müstesna." (S.a) Ömer Altıntaş |