DuhanRüzgârı esiyor vakitlice yüreğimin acıta acıta söküyorum yaraları bardağı taşmış, çatlamış yüreğimin sarkan acılar umursamaz/sızca yakıyor yattığım yeri, toprağı, döşeği eşiğine düşüyorum gri bulutların aşksızlığa tecrit edilmiş parçalarımı kurda, kuşa yem veriyorum sadaka niyetine. Melekler omuz veriyor takâtsizliğime ölüm orucu açlığıma anam, babam ağlıyor ardıma ak duvağımı örtün yüzümün kimsesizliğine daha doğumu olmaz sabahın güneşine Duhan dağların karı serper alnımın birikmiş yazgısına budanmış ütopyası sevdam dumanı tütüyor hasreti yarenin uzağımdan. Çok değil, az körpecik sevgi sürün yaren kokusu sinsin saçlarıma yalnız kalırım toprağın karanlığında bir anam, babam ağlasın ardıma Gizem İlker |