F A R Z E T
Tahmin eder miydin aşkı bu çağda,
Dünya bu, kapına gelmişim farzet. Çiçekler açıyor, o kıraç dağda, Seni hiç görmeden, bilmişim farzet. Bir nur ki, mah gibi, ışık veriyor, Semadan muhtacı nasıl görüyor, O şûle nar sanki, gören eriyor, Senden o ziyayı almışım farzet. Sevdana çağırdın, kendin gelmedin, Yüzün belki güldü, kalpten gülmedin, Bu aşka sadığım, dedim bilmedin, Seni ben Mevlâ’ya salmışım farzet. Evvel yalan geldi, sana sözlerim, Görseydin doğruyu, derdi gözlerim, Kollarım havada, bükük dizlerim, Kapında mahzunca kalmışım farzet. Yıllardır yüreğim boştu, doldurdun, Aşkın önündeki keti kaldırdın, Kabul ettin beni, bahtı güldürdün, Kaç yıl sonra yüzüm, gülmüşüm farzet. Derdine dermanım, üzemem inan, Adını anmadan gezemem inan, Bu sevdan olmasa, yazamam inan, Çalan, yazan, şair, dilmişim farzet. İSA KAHRAMAN |