Dantel Elbiseli Yokluğun
Yanı başımda
Ertelenmiş gelişin Elinde bir fırça Tebessümlerim tepe taklak düşsün diye Her an yüzüme badem yağı sürüyor Bazen ağlamak istemezsin Ama gözlerin itaat etmez Uçurur kanadı kırık kuşları yerlere Utanmaz dantel elbiseli yokluğuna İçi görünmesin diye Yıllarca şiirlerden astar diktim Şimdi Duvara çarpıyorum gelme olasılığını Yankıları hesaplayan kırmızı kalemin Horon teptiğini gören bahar Dört nala koşuyor içime Toynak seslerinde sarı çiçekler açıyor Damla damla gülücükler yağıyor Kavuşan utangaç nehirler el ele tutuşup Koşuyor mavi uçurtmalarda ki denize Örtüsüz cevizden masada Uyukluyor sandalyen Önce hangisinin tadına bakarsın bilemedim Yüreğimden kabarcık üzüm ve yaş incir topladım Çekiç var bende Bir peçete dört paslı çivi alda gel Meyveden sonra ağzımızı siler Dantelli elbiseyi ve astardan şiirleri üzerinden çıkarıp Işıklarından ok atan kızgın güneşin altında Çarmıha gerelim Kuşlarımın kanadını kıran Anadan üryan yokluğunu |
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Saygılarımla.