NARSİSİST-1
Sen hiç narsist oldun mu Zümrüdüanka
Hayır, öylesinden bahsetmiyorum Bencillikten, kibirden, hasetten ve samimiyetsizlikten nefret ettiğin, Hatta bütün bunlardan büyük bir utanç duyduğun halde narsist oldun mu En samimi düşüncelerini bile ifade ederken karşındaki insanın bakışlarında, kendi samimiyetsizliğini buruk ve mağrur bir boyutta gördün mü hiç Mazur gör beni, ben gördüm çünkü Bu yüzden aklımın yetmeye başladığı günden beri, hissettiklerimin aslında insanların geneli tarafından hissedilmediğini, Sevginin, aşkın, merhametin, muhabbetin ve dostluğun başka türlü ve hissederek yaşanan şekilleri olduğunu otuz beş yaşımda, yolun tam yarısında öğrenmiş olmanın acısı var içimde Olağan bir acı değil Olağanüstü de değil Sadece yaşadığım herşey gibi yarım, değişken, dalgalı ve kopuk kopuk Birkaç güne ya da üç beş saate tam zıddına evrilebilecek kadar hissediş ve kavrayıştan uzak Yaşamakta olduklarımdan değil Doğrudan doğruya bütün geçmişimden beslenen bir acı... Kabul buyur Zümrüdüanka Sana aslında hiçbir şeyin öyle olmadığını anlatmak istiyorum ama Ne yazik ki herşey aynen öyle. Gördüğün, yaşadığın ve hissettiğin gibi herşey Benim anlattıklarım yatayda ve dikeyde manipülasyondan başka birşey değil. Söylediğim ve yaptığım hiçbir şeyde taklitten öte gidemediğimi İçimdeki çocuğun ısrarla beni kendine çekişinden biliyorum. Ne vakit hevesle büyük adam olabilmek için çıksam ileriye Sırtımdan, karşı konulmaz bir kuvvetin gövdemi var gücüyle boşluğa doğru çektiğini hissediyorum. Hedeflerim mi ulaşılmaz, ben mi cüceyim Yoksa yolum ve yönüm mü yanlış Anlayamıyorum İnsanları ve hayatı anlamaya çalışmanın imkansız olduğunu, Her seferinde ilk basamağa basmadan son basamağa zıplamanın insanı tepetaklak edeceğini fısıldayan bir ses var içimde Fakat engel olamadığım bir çocuk sesinin onu bastırmaktaki maharetini gördükçe Kaçasım, başımı yastığa gömüp günlerce ağlayasım var Zümrüdüanka Biliyorsun ben artık ağlayamıyorum Onaya, ilgi ve merhamete aç yaşamak Bir yanınla hepsini reddederken yine de beklemek ne ağır hezeyandır Yıllarca sahte bir kutunun içine girip orjinal makinayı taklit etmeye çalışmaktan öte ne yaptım Çile diye sarıldığım şeyin nefsimin oyuncağı olduğunu bilseydim, bu kadar bağlanır mıydım ona Ben gidip gelmelerden, yerinde saymalardan, düşüp kalkmalardan sıkıldım artık Zümrüdüanka İnsan sevgisini hissedemeden, sevildiğini bilmeden nasıl yaşar Öyle böyle yaşıyor işte Sunmak istediklerinin birer sahtelik, samimiyetsizlik ve taklit örneği olduğunu bile bile hem de Ama itiraf edemiyor kolay kolay Öfkeleniyor, kıvranıyor Sonra alışıyor, unutuyor Ya da unuttuğunu sanıyor Yine de itiraf edemiyor işte Koyverme gözlerini Zümrüdüanka Beni anlamanı beklemiyorum senden Kendini anlamayı başaramamış birini anlamaya çalışmak kadar büyük tuhaflık olamaz Yorma kendini Bu öyle bir illet ki Sadece çekene değil Dokunana bile eziyet olacak kadar zalim. |