Bin Sene Yaşa
Senin de gönlünde, güller solacak
Gözlerine elbet, yaşlar dolacak Bundan sonra her gün, gülsen n’olacak Şu garip boynumu, büktükten sonra Tutar mı sanarsın, artık dizlerin Derdine dert katar, kendi sözlerin Ne olacak sanki, gülse gözlerin Gözümden yaşları, döktükten sonra Sayende derdimi, dökerim taşa Neler ettin böyle, şu dertli başa İstersen ölmeden, bin sene yaşa Bedenden canımı, söktükten sonra Yine akar yaşın, hepsini silsen Huzur iklimine, formüller bilsen Mutlu mu olursun, oynasan gülsen Damardan kanımı, çektikten sonra Hasret yüreğini, beter yakacak İçinde zehirli, ırmak akacak Yüzüme gözlerin, nasıl bakacak Kalbimin içinden, çıktıktan sonra Belki de kendince, haklıyım dersin Ellerini açıp, huzur dilersin Mevlam sana nasıl, mutluluk versin Sen benim dünyamı, yıktıktan sonra İhanet kitabı, tek seni yazar Sen de öleceksin, hep azar azar Ellerin kalbine, mezarlar kazar Beni kor ateşte, yaktıktan sonra Erhan DOĞANAY |
___________ Selâm ve Duâ ile