Bir Coğrafyanın Hüznüne DairŞiirin hikayesini görmek için tıklayın çocukluğumu kapı eşiğinde bıraktığımdan beri hep yarım kaldı bir şeyler.. hep iğreti…/
02/01/2008 Şehr-i Amed
__________________________Beyaz güvercine
(Artık gitme vakti, elveda şehrim..) Farzet seninle hiç tanışmadık eskitmedik ayakkabılarımızı bu nâmahdut yollarda tutunamadık puslu günlerinde dâmenlerine Diyar-ı Bekir’in bırak, bırak ıslak kalsın gözlerim hem ıslak kalmalı bugün gözlerim değil mi? tuz serpmeliyim kanayan yaralarıma ve yakmalıyım tüm hislerimi.. farzet, farzet dildârım seninle hiç tanışmadık… yürek yüreğe dolaştığımız caddelere bağıra bağıra haykırmadık özgürlük şarkılarını yırtmadık keyifle anti demokratik afişleri ve bir ihtilal sabahının serencâmında yitirmedik umutlarımızı okul kapılarında şimdi bulutlanmış gözlerimle gececil öyküler bırakmalıyım yâdına../sabahı olmayan ve ben unutmalıyım gözlerini bırakılmışlığın karanlık sokaklarında bir şefkat emziren anaç yüreğim bir de hun-âb gölgelerim kalmalı sadece bana farzet, farzet gülnihalim seninle hiç tanışmadık… incinmedi yüreğimiz sürgün sabahlarında çekmedik hasretini seğirten gözleriyle anaların üşümedi ellerimiz bir tutam ayazda ağlamadık bir gurbet yalnızlığında sırtı dayalı, soğuk duvarlara ve kabarmadı yüreğimiz bir dost selamıyla… şimdi yalnızlığıma hüzün bestelemeliyim kusmalıyım mendillere tüm hatıraları ne bir hatıraya yenik düşmeliyim ne de sevda melodilerine.. farzet, farzet ruzigarım seninle hiç tanışmadık… ağlamadı sevdamız mazgal aralıklarında beklemedi gözlerimiz bir görüş gününde /tellerle örgülü gardiyan çığlıklarını ve ıslanmadı kirpiklerimiz bir mahpus damında çekilmiş fotoğraflara.. şimdi yerle yeksan etmeliyim sessizce gidişine bu şehri gitmeliyim sensiz vücut bulmayan ütopyalarımdan oysa hep bahar kalmalıydı çocuk dünyam esirgememeliydi güller ıtır kokularını ve bakir kalmalıydı masumca sevmelerim ve ben; şirazesini yitirmiş her coğrafyamda beyaz güvercinler uçurmalıydım… Büşra Arslan Meçin |
Şehrinden sürgün edilmiş şair:
‘’ tutunmadık puslu günlerinde dâmenlerine Diyar-ı Bekir’in’’
-tutunamadık-
sözcüğü olsaydı nasıl dururdu diye düşündüm biran
‘’tutunmadık’’ kolayca teslim olmak anlamında algıladım
-tutunamadık- direnmesine rağmen çaresizliğe yenik düşmekti
ve sürgün edilenler hep direnenler olmuştur…
Defalarca okunulası bir şiirdi
-Bilirim ki o coğrafya kalbini ateşe veren ozanlarla doludur-
Sana ve coğrafyana selam olsun h/ozan
saygıyla