ÖNCE SEVDİK SONRA YENİLDİK...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Hangi rengin fetvasını verdi Yaratan ve hangi düşün kuvözünde saklıydı ölüm? Önce sevdik sonra yenildik ve canhıraş ayılmak adına saat tuttuk aşkın na’şında semiren bir özleme de itaat ettik. Mevsimin feriydi aşk Bazense kabristanda saklı azap. Düşleri b/öldük gecelere Matemin seyrüseferinde bir imla hatasına kanat açtık. Hem yolduk hem yolcu. Yolluk yaptığımız ne varsa yonttuk bir bir. Uleması hislerin Bir aruz veznine sığındık geceleri Güvertesindeki nemde saklıydı ay ışığı Derken deldik göğü Nihayetinde firar ettik Bir bit yeniği vardı madem matemden Sökün eden her lal hecede Semirdik bir bir. Semazeni idik aşkın aşk ki Meddücezrinde hayatın neler neler saklı. Laneti ördük. Aşkı övdük. Sözcükler öğürdük. Ne çok öğreti; Ne çok yanılgı. His kaybıydı aşk oysa Mevsimin nazında koşan bir tay gibi İncecik bacakları özlemin Kilit vurmuştuk bir kez yüreğe. Derken nemalandık Figanı evrenin Karartma gecelerinde daha da çok sevebilirdik. Sus pus yer gök Sancılı bir kelamdı mademki yalnızlık Bir renk kürü belki de. Maviyi de boca ettik edeli umuda Köpüren denizlerde aştı boyumuzu dalgalar Dalgalı saçlarında ömrün Aşk kazan biz kepçe Sadece söyleyemedik bir kere bile: Oysaki ne vardı bunda? Seni seviyorum… M/imlenmişti bir kez şiir ve şehir Şairin sancısı tuttu Ne zamanki kalem suskundu Ve nidalara b/ölündük Ölü bir aryadan çıkıp da Kaf dağına. Kibirli idi aşk ve muadili Bir özlemle küredik ki zemini Nihayetinde vardık varacağımıza kadarı Şerh düşendi elbet evren ve Yaratan. Yakamozların çığlığında Bir de damga vurduk mu geceye Üstü örtülü düşlerden ördüğümüz kadar Bir övünçtü ki aşk Kayrasında yalnızlığın Sebilden dökülen umut kadar fevri ve kırgın Hala yaşarken sevebilmekti en büyük hazine Mahşere giden yolda Kanadıkça kanattık da aşkı ve yalnızlığı Tek kişilik dünyanın da vedası mutluluğa Ne de olsa aşktı acıtan ve can yakan Dokunmaksa ulu çınara Elbet en güzeli Mevla’mızın varlığı. |