RİVAYET O Kİ AZİZİM...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yaldızlı bir yoldu kabrime giden belki de kalbime en iyi gelen. K/andığım kadar mutluydum üstelik ben. Rengimse kurşuni ve yüküm kurşun ağırlığınca bense miskin bir kuşa denk düştüğümden midir ne aralıksız uçuyorum ve perdeli gözlere taarruz edip o gözlerde neler saklı olduğunu hissediyorum bu yüzden tek şart beni bana sevdiren o coşku ve İlahi Işık ki ruhumda ve gözlerimde saklı feri en iyi yansıtan. Muğlak görünebilirim sizlere çünkü heyecanım ve de kaygılarımdır yolu kayganlaştıran en çok da kendime yenik düştüğüm ömrün kuytusudur elbet yazmaya başladığım ilk günden beri firar ettiğim ve de uzaklaştığım çünkü uzlaşmam gereken ta içimde saklı ve ikilem yüklü mizacımla da illa ki şaşırtırım kendimi ama asla yalan söylemem ve kandırmam da insanları çünkü ben sadece Allah’tan korkarım ve işte firari ruhumla yeniden düştüm içimdeki ateşe oysaki daha az evvel sönmüştüm ve solmuştum demek oluyor ki daha çok yolum var, azizim yeter ki sen iki cihanda aziz ol, azizim ve varsa bir yanlışım bil ki farkında dahi olmadan… Sözcüklerim uçurumun dibinde belki de Tam düşmek üzereyken yakaladı Rabbim beni Elbet dünün mizacı ve şavkıydı düşürdüğüm: Cebimden düşenler… Yüreğimden düşen. Gözümden düşen ve de. Tam da düşecekken Son anda uzanan bir el Yuvarlandığım uçurumun yamacında asılı Kalem olduğunu ansızın fark ettim o an değil ama Elbet yaza yaza Firar ettiğimse dünümdü Konduğumsa umut Kovulduğumsa kapısından ne çok köy Oysaki her köy benimdi Bense ait olduğum kadar evrene Hep de doğruları haykırıp iyiliğe meyletmişken… Neyse ne, azizim Ne de olsa bu asrın seyyah keşişiyim ben Azıcık geçen asırda kalan Esaretimse kendime ve sevgiye Elbet çözemediğim binlerce şifre ve bilmece: Bazen su doku Bazen içine saklandığım su küresi Kürediğimse günü ve aşkı Küstüğümse yine kendime… Firar ettiğim o çorak topraklar Oysaki köküme sadıktım ben Mademki çiçek olma hüviyetimle bir yeşerip bir solacaktım. Kıstım yüreğimin musluğunu Kıstım da gözlerimi Kıstırıldığım o mahzen Oysaki gün ışığına muhtaçtım ben. Yine de geceyi mesken bildim Hududumu da aşmadan Ve kimse sınırları ihlal eden… Elbet aldım gardımı Mademki yalnızlıktı defansım Gel gör ki sevmekti içimden gelen tüm kâinatı Ama uzaktan Ama sessizce Ama içime kaçan yaşların ve kirpiklerin gölgesinde Gözlerimde ela bir düş Düşlerime eşlik eden içimdeki sefil keşiş Kestiğim her hece ve kalemin damarı Damardan sevdiğim ve yazdığım Kimse dama taşı gibi beni oynatan Razıydım, azizim Çünkü sevgiydi bunun adı… Budadığım gövdem Bazen su aşımından solduğum Sanırım zehir geliyordu insanlara bunca sevmem ve coşkum Lakin müptelasıydım ben evrenin Halis munis bir çiçek olmak ne ki? Dikenlerimle alabildiğine barışık Yine de inanma sen bana Çünkü bendim beni zora sokan ve karmaşık. Rivayet o ki, azizim… Yeniden doğacağım ben yeniden Başka bir iklimde ve mertebede Ya insan ya çiçek Ya solacağım ya söneceğim Ama illa ki uçacağım Dün olduğu gibi ve şimdi ve şiarım Elbet hayallerimde saklı sırlarım Zemine serili bir kilim ki Saçaklarında hüzün ve umut Zemherilere tutsak olsam da Ilıman bir mevsimdir beni bekleyen Benim neyi beklediğimse müphem… Gerçek olansa gerçek olduğum Gerçeklerin farkında ve de gerçekler ait olduğum ne ki Hayallerim olmasa nasıl yaşardım ben? Nasıl yazardım rengim her gün solmasa? Nefesim yettiğince uçmak kalemin tininde Elbet konmak sadece konmak yüreklere… |
TÜM AİLENİZLE BİRLİKTE YAKINLARIMIZLA SARILAMASAKTA YİNEDE İYİ BİR BAYRAM GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE BAYRAMINIZI KUTLARIM