Ölüm arası molatelaşsızdım derindeki yaramın kabuklarını yumuşattım zamanım yoktu ölmeye sevmeyenlerimi fişlemiştim gün ağarmadan tövbelerin nağmeli dalgaları çarpıyordu nedamet kıran kekremsi dilime/ ucu açık yasağımın sebebi bendendi doğa’ya değersiz bir sancıydı bedenim salgınlar içinde kalmıştı dikili ağaç felsefesi tek korkum uğruna ölünecek biri olmaktı ! mirassız ve soyu belirsiz hatta kefensiz gitmekti yalnızlığıma gizli tarikat saptaması yapmasındı dogmalar bilir’sin us körlüğüne bastondu ideoloji ruhlar arası söylevde bir insana tapmanın teorisi var mıydı vicdani kanaatler mezarlığına hoş gelirdik ağır yasaklarla yasayla aşık olmak gibiydi ilâhların varlığı sonra iki dünya arasını dürttü insanlığım antik çağları zembil yaptım zeus’un izniyle... |
Şiirde derinlik var.
Çok ama çok güzel.