MUTLULUK GEZEGENİ
MUTLULUK GEZEGENİ
Petrol bitmişti. Bitmişti petrol savaşları. Su bitmişti. Bitmişti su savaşları. Böl parçala yönet politikaları sonuçsuz. Satıcısı çoktu. Alıcısı yoktu çöllerin. Elinden oyuncağı alınmış çocuğa dönmüştü savaş çığırtkanları. Suskun… Bir o kadar üzgün. Bir o kadar çaresiz. Umut bir çareydi. Ya tutarsa, ya öterse düdük? Ya maya tutarsa göl?.. Daha adı konulmadan umudun, gazeteler büyük puntolarla başlık atmaya başlamıştı çoktan. ‘’ Umuda Yolculuk’’ ‘’ Umut Gezegenin Keşfi Eli Kulağında’’ ‘’Umut Gezegenine İlk Sefer’’ Hisseler kapış kapış. Önce yüzdelik hisseler… Sonra bindelik… Sonra milyonluk. Milyonda bir hisse de mutluk veriyordu doğrusu. Mutluluktan pay elde etmek. Varını yoğunu satan yatırıyordu hisselere. Varı var olan hisse üstüne hisse alıyordu. Varı hiç olan alıyordu kıyısından köşesinden binde olmadı milyonda bir hisse. Çok geçmeden başladı ilk seferler. Ne hikmetse hissesi az olan çıktı ilk sefere. Ardından çok olan. Ardından daha daha da çok olan. Gidenlerden dönen olmadı. Son kalan gazeteler son manşetlerini atmıştı. ‘’ Hayaldi Gerçek Oldu’’ ‘’ Gidenler Memnun Halinden’’ Dağlar kuşlara, kurtlara kalmıştı. Ağaçlar dallara, dallar ormana sarmıştı. Dallara kuşlar konmuştu. Sular coşmuş akmıştı. Çoraklar gül bahçelerine dönmüştü. Konaklar boş kalmıştı. Kalan kör topallar seç beğen yapıyordu konakları. Hani deyim yerindeyse konaklar kör topalların hayalleri idi, gerçek oldu. Yazacak gazete kalmamıştı ‘’ Hayaldi Gerçek Oldu’’ Yıllar yıllar sonra giden Uzay Mekiklerden midir yoksa başka gezegenlerden yola çıkan bir Uzay Mekiği midir iniş yapar dünya gezegenine. İlk yaptıkları ‘’ Mutluluk Gezegeni’’ tabelasını dikmek olur. İbrahim ŞAHİN |