Çetrefil
Yaşayabilmek için bu serencam ikilimi
Teselli lazım bize içinde “bir gün” geçen Hayat, gölgeye boğdu yaşanan her dilimi Gelenlerden daha çok, her gün karşıya göçen. En taze başlangıçlar, en bahar günler gibi Zamanın en pasaklı, en cürümlü yükünü Taşırız kambur gibi hep öğünden öğüne Kördüğümler, çözülür, mutlaka “bir gün” diye. Gönlümüzün yemini bozuldu günden güne Gönderdik mahremleri dönülmez bir sürgüne Ümitle bekledik de muhtaç kaldık el güne Yananlar güle döndü, bize düşmedi hisse. Hayat yaşlı külhancı, ocağa hare katar Güzel hayalle yatan sabaha zinde kalkar Şu heves ettiğimiz gür başaklı mekânlar Her kış aynı uykuda, her bahar aynı tekrar. Anlıyor, görüyorum; sonu var biliyorum Akıllıysam şah-vezir, uyanmazsam piyonum Bir oyun ki, mutlaka sonu bitmeye mahkûm İyi bir rüzgar essin, bozulmasın hiç yönüm… Selim bir yürek ile dilekler uçtu güle “Bir gün” kapanır diye yaralar sargılandı, Son kervan göçtüğünde hesap kitap yok güne Sonlar da başlar gibi aynı çizgide kaldı… |