Işığa Veda
Yanmaya mecali yok ışıkların
Güneş battı, çekin perdelerini şehrin Vehim kokusu var toprakta, Artık gün doğmayacak, fehmedin… Hayat tiyatrosu kapattı perdelerini Sahneler artık boş kalacak Hem piyes zannetmeyin o sirkleri Bu dem, yetmelere yar olmayacak Aratır derler gelen gideni “Sevdadan yana” o eskiler de olmayacak Boyalı mekânlarda kurşun biblolar Paralı cellâtların katili olacak, Mühürlü tenlerde ateş kolonileri ilmek ilmek her boşluğa dolacak Dipsiz tünellerden akan trenler Artık gün yüzünü çok zor bulacak Zeytin kara değil, pamuk ak… Ne hasret bedende, ne sevda serde Gözyaşları duman, durmuyor tende, Ne gönülde huzur ne mecal dizde Kabirler yaşlandı, bekliyor pir-i faniler, Yeter Rabbım bu kötülük, Fink atıyor şehirlerde caniler… |