Bahçeli 2Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Kardeşim, Göksel Rıza Özkan’ın yazdığı "Kayısılar çiçeğe dururken bağda budama yapmak" yazısı üzerine, Halaoğlu Mustafa Aydoğdu’nun fişteklemesiyle* bu şiirimsi oluştu...
*Fiştek=vesile olmak (Görülen lüzum ve bizzat Halaoğlumun ikazına binaen)
Bahçeliler, minibüslere Niğde pazaryerinde çeli-hah çeli-bah
Çeli Bahçeli diye bağırılarak çağırıldı Mart ayı gelince, Bir başka telaş başlar bizim oralarda, bağlar bahçeler budanmaya başlar, Türküler söylenir bahçelerde bağlarda Bir başkadır Mart ayıda Bahçeli’de Gündüzleri güneş ve ayaz yakar kavurur, Siper gölge ararsın da bulamazsan bağ arasında, Kesilen omuca Budanan çubuğun sesi (çubuğuken cırt omucuykan kırt eder) Sinirler gergin, kahkaha var bahçede. Bir başkadır Mart ayı Bahçeli’de Artık güneş tepede kızdırır, Yorgun vücutları canından bezdirir, Öğle sıcağı sürüngenleri azdırır, Yemek vakti gelince Bir başkadır Mart ayı Bahçeli’de Öğlen biraz olsun istirahat yapılır, Güzel bir yer seçilip mesken tutulur, Vakit varsa dinlenmek için biraz yatılır, Derken biraz rüzgar eser bahçelerde, Bir başkadır Mart ayı Bahçeli’de Akşam paydos vakti gelince herkes gider, Mahsul sahibi iki tarafı kolaçan eder, Evdekiler onu gelmedi diye merak eder, Hava kararmış sesler gelir bağda bahçede Bir başkadır Mart ayı Bahçeli’de Gök yüzü kararmış yıldızlar göz kırpar, Ay çıkmışsa dalların arasından bakar, 13’ünde poseydon takım yıldızı akar, Kayan yıldızlarda giden anne-babasını arar Duyunca bir çıtırtı ürpertir insan bahçede Bir başkadır Mart ayıda Bahçeli’de... Mart ayı dert ayı olmasın diye emekçiler emek verir Bahçeli’de... Gündüzleri güneş yakar kavurur, Siper gölge ararsın bağ arasında, Sinirler gergin, kahkaha var bahçede. Bir başkadır Mart ayı Bahçeli’de |