Memleket Hasreti
Hani şöyle uzansam bir diyorum o uzak yaylalarına Niğde’min
Bir tırpan omuzlasam çeliği güneşte yanan Ağır ağır tırmansam patika yollarını mor sümbüllü dağlarının Çiy ıslatsa paçalarımı eğilip suyunu içsem pınarlarının Adıyaman suyunun Peldeağacı’nın Kalaygöl’ün Masat vursam tırpanıma sel deresi kıyısında cevizlerin altında, Karatepe’nin başında Bahçeli Gölet’inin yamaçlarında Kuşlarla konuşsam bir yandan Kan ter içinde çalışsam Terim damlasa ata dede toprağına Kuşluk zamanı çıkınımı* açsam Ak buğday unu yufkasıdan dürümümden ısırsam yanında süt kokulu goğ peynir Sığınsam bir elma ağacının gölgesine yan versem otuna çiçeğine Bir sigara sarsam tabakamdan Adıyaman tütünü incecik kıyılmış kız saçından Savursam masmavi dumanını gökyüzüne Bir türkü tuttursam usuldan Sövüp saysam sonra bütün haramilerine yeryüzünün Silip atsam aklımdan bütün yalanlarını madrabazların At binen / kilimlere nakış düşüren kınalı bir el okşasa saçlarımı Yeniden gelsem şu hayata Bir ömür daha kavga etsem kötülerle... *Çıkın: Yiyecek torbası 04 Mart 2021 |
Yüreğine emeğine sağlık
____________________________Selamlar