O Miyav Dedi
Issız sokakların, kör bucağına
İçimi ısıtan, o ocağına Huzurla dolduğum, dost kucağına Ben yel gibi aktım, o miyav dedi... Zor nefes alarak, vardım yanına Destursuz girerek, gönül hanına Acı katmak için, tatlı canına Ben yerime çöktüm, o miyav dedi... Gözlüğü silerek, yeniden taktım Yüzüne özledim, der gibi baktım Cebimden çıkarıp, sigara yaktım Ben çakmağı çaktım, o miyav dedi... Kalkarak yerinden, gerildi önce Sevindi yürekten, beni görünce Hoş geldin dost dedi, kendi dilince Ben gözüne baktım, o miyav dedi... Yanıma yaklaşıp, çıktı dizime Büyük bir özlemle, baktı yüzüme Kulağını verdi, dertli sözüme Ben boynumu büktüm, o miyav dedi... Tüyünü okşadım, biraz elimle Kendince oynaştı, oda benimle Sözüme başladım, yorgun dilimle Ben derdimi döktüm, o miyav dedi ... Beni bu dünyada, tek o anladı Derdimi dedikçe, beni dinledi Acımı anladı, içten inledi Ben içimi çektim, o miyav dedi... Uzandı sabaha, karanlık gece Perişan halime, baktı öylece Gözümde kan oldu, dilde her hece Ben yüreği yaktım, o miyav dedi... Başladı camiden, yanık bir ezan Döküldü yürekten, kış günü hazan Beraber kaynadık, dert dolu kazan Ben ciğeri söktüm, o miyav dedi... Ayrılık zor oldu, ağladık yine Gözlerde sel olup, çağladık yine Gönlü birbirine,bağladık yine Ben canımdan bıktım, o miyav dedi... Erhan DOĞANAY |