ESKİDENDİ O
Merhaba, canımın içi, ne haber?
Bugün tatlı bir sözün yok mu? Polislerle lak lak etmekle mi meşguldün? Yazık, yazık, meleğim! Malikâneden çıktığını gören olmuş. Üç dakika önce yoktu, eminim, bakacağım. Başım çatlıyor, artık oynamak istemiyorum, evime gitmek istiyorum, nereye olursa, başka yere, durmasını istiyorum, Hanımefendinin dirilmesini istiyorum. Tüm bu kötülüğe, tüm bu felaketlere, bu iğrenç işlere bulaşmış olmam mümkün mü? Bu bir ceza mı? Birkaç mücevher, bir avuç metelik yüzünden hak etmiş olamam. Bunları benden uzak tutun, lütfen... Ölüm saatim yaklaşıyor. Elimden de bir şey gelmiyor. Denizi bile hiç görmedim ben. Zırvalıyorsun, ölmeyeceksin, haydi ciddi ol. Bütün günahlarının cezasını çekeceksin, sonunda çekeceksin... hakaretlerin, küfürlerin, küçümseyen bakışların cezasını bulacak. Ailemiz tertemiz, aklanmış olacak, beni asmak isteyen çıkmayacak... Patron benim, oyunu ben yönetirim. Uyuyor musun ? Uyuyup uyumadığına bakacağım... Yazıyor musun ? Gözü dönüyor, peşimi bırakmıyor, beni özlüyorsun ha? Uyuyor musun? Sarhoş musun? Sarhoş olsam, işine gelirdi değil mi alçak, kaçık! Kapıyı kilitlemeyi unuttum... oldu Bu satırları okuduğun sırada kapıyı açarsan, seni bir sürpriz bekliyor... Bir fikrim var. Pis sümüklü, seni öldüreceğim, yarın gece yarısından önce seni öldüreceğim. Ölümüne herkes çok sevinecek. /Hakkari / Çukurca / Karataş / |
akıcı anlam ve mana bakımından doyurucu bir eser
yüreğine sağlık sayfanızda nice böyle güzel eserler görme dileğiyle
kalemin daim ilhamın bol olsun selam ve sevgilerimle kalın sağlıcakla