BALTALI BABOŞ
Bu sabah erkenden gittiler.
İster istemez sevimli ve tatlı... ister istemez. Ya gözler ? Sokaklarda kimsecikler yoktu. Tüylerim diken dikendi. Yağmurdan ıslanmış eliyle, bana dokundu. Tornavidayı cebimden çıkartıp montunun içine saklamıştı. Tornavidayı karnına sapladı. Tornavidayı eteği ile sildi. Sakin ol. Köşeye sıkıştım. Beni sinirlendiren de bu... Kapana kısıldım. Şimdi ne yapacak? Daha kaç kişinin işini bitirecek? Üstümde bir örtü vardı, Kardeşim haykırıyordu. Böyle bir haykırış,ömrümde duymadım. Söylediklerinde,babamda bayılmış. Ona da bir yatıştırıcı iğne yapmışlar. Yağmur yağıyor. Ben kimsesiz ölmüşken, yağmur yağdığını fark etmek aptalca! Ama yağıyor işte. Üşüyorum, üşüyorum Buradan gitmek istiyorum. Ancak, kalmam gerek gibi bir duyguya kapılıyorum. İki saattir burada oturmuş sigara içiyor ve yağmuru seyrediyorum. Odam kan içindeymiş. Çok soğukmuş, yerler buz tutmuş. Babam ağlıyordu. Babam bir balta ile beni öldürmek istiyordu. Boynunun damarlarının attığını görüyordum. Uyandım. Çok soğukmuş. Uykularında nefes alışlarını dinledim. Canını acıtacak bir şey bulacağım, çok acıtacak, çünkü benimle uğraşmaya yeltendin! Benimle uğraşmak için deli olmalı! Bu arada sana ipuçları vereyim. Ben deliyim... Korkudan öleceğimi sandım. Bir an için inandım. Arkamı dönünce, baltanın parladığını görür gibi oldum. Beni en çok korkutan da balta. Ter içindeyim. Çok soğukmuş dün gece. Deftere damlıyor. Gözyaşı sanma sakın. Asla ağlamam. Ağlayacak vaktim yok. Yapacak çok iş var. Baltaları bileme vakti geldi. Sonunda kim olduğunu bilmek ümidiyle. Van / İpekyolu /Hafiziye / Montana 4001 Çarşı... |
Yüreğine emeğine sağlık
__________________________________Selamlar