Onu kendime düşman olarak görüyordum. Misafir gelecekmiş, eve şarap alıyoruz. O salatayı yapacakmış, ben makarnayı. Aşk maşk değil yani bu, sanırım o hırs denilen şey.
Şuna bak... Biraz çekilse de ben de görsem, Bulutu, Güneşi, Tane tane yağan yağmuru, Portakal ağaçları, Ankara’yı... Burada ölüp gitsem ne havalı olurum yalnız var ya,
Göz göze geldik böyle, Onun kalbinin bir pamuk şeker kadar tatlı ve pembe olduğuna inanıyordum. "üzülme kızım" diye beni teselli etmesini... Eve geldiğimde ölmek istedim.
sahi seviyor muyum ben acaba diye. Sevmesem neden affedeyim diyorum. mesela kamımın içinde kelebekler var ama hepsi ölü. En arka sıradan hep onu izliyorum böyle. hayal kuruyorum la.
Saçlarımı düzeltmeye çalışıyorum. Kırmızı rujumu sürüyorum. Benimle belki uzun konuşur diye bekliyorum. Kurduğum hayaller, Oyunlar, Bisikletim, Muhabbet kuşum maviş... Sahi ona ne olmuştu ? Ölmüştü galiba babam söyleyemedi bana...
çocukluk hatırlarım yağmurda kalan hastalıklı yavru kediler geliyor gözümün önüne. Öyle bir şeyim ben de işte.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
MAVİŞ ANKARA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MAVİŞ ANKARA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.