Acısıyla,tatlısıyla hayat
Ne yaparsan yap,
ne kadar uğraş verirsen ver, eskisi gibi olamıyorsun. Çünkü senin yerini mutlaka birisi dolduruyor. Bu çok üzücü dimi. Lakin hayatın kanunu bu. Ve malesef ki insanlar değişiyor, EN SEVDİKLERİMİZ BİLE... Hayatı son haddinde yaşamalı insan, her zaman ciddiye almalı. Kimse için kendinden ödün vermemeli. Öyle bir an gelir ki; Kendinle başbaşa kalmak zorunda bırakır hayat seni. İşte tamda o an, tüm yaşananların boş bir hayal olduğunu anlarsın. Kendini O’nun hayatında çok değersiz, gereksiz görürsün. Sen kabul etmek istemesen de, O zaten bunu sana, kendi özünü kaybettiğini göstererek hissettirir. Bu çok üzücü. Ve çok yazık dersin kendi kendine. Çok yazık. Kaybettiğiniz kimse için asla geriye dönüp bakmayın. Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir. Ne keskin bir cümle dimi. Ve aynı hataları tekrar tekrar yapmak artık hata değildir. Düpedüz ahmaklıktır. Doğru söze ne hacet. Kimseye unutun ya da unutabilirsiniz demiyorum, dememde. Ama alışmalısınız. Çünkü hayat acısıyla,tatlısıyla devam ediyor. Ve hayat; öyle bir hadde getiriyor ki sizi; Zamanında bir kere gönlümü alsaydı ömrümü verirdim dedikleriniz için, Artık ömrünü verse bile gönlümü alamaz dersiniz. İşte hayat bu kadar acımasız. O yüzden siz, siz olun. Her zaman kendiniz olun. Kendiniz. ’’Yok bir şeyim’’ cümlesinde, aslında çok şey saklıdır. Anlayabilene tabii... İşte bu yüzdendir ki, çok gülüyorum diye çok mutluyum zanneden insanlar değilde, çok güldüğüm halde kötü olduğumu anlayan insanlar lazım bana. Sadece bana değil aslında hepimize. Çoğumuz birbirimizden farksızız çünkü. Misal birine ne kadar değer verirseniz, emin olun çektiğiniz acıda o kadar büyük olur. Yani insanın içini en çok acıtan en değer verdiği insandır. O yüzden siz, siz olun, önce kendinize değer verin. Verinki kimse içinizi bu denli acıtamasın. Ağlamak istiyorsanız, ağlayın. Gözlerinizdeki yaşları dökün. İçinizi rahatlatın. Lakin gözlerin dolması, ağlamaktan çok daha kötüdür. Durdurmaya çalışmak çok zordur. İçinizi doldurmak yerine, dışınızı ferahlatın. Herşey bizler için. Hayatın acısı da, tatlısı da.. Peki Aşk.. Aşık olmak... Aşık nasıl olursunuz? Nacizane görüşüm... Eğerki hoşlandığınız kişi ile alakalı hayaller kurmaya başladıysanız!! Aşk kapınızı çalmıştır. Kurtuluşunuz yok... Allah hayırlısını versin sizin için. (AMİN).. Öyle olursunuz ki; O güler, siz O’na bakmakla yetinmeyip dudaklarına dokunmak istersiniz. O konuşur, siz başınızı O’nun boynuna yaslamanın hayalini kurarsınız. O’nu dinler gibi yapıp, dudağındaki kıvrımları incelemekle meşgul olursunuz. Yani O’nun ruhunda kaybolursunuz. En azından hayal kurarken özgürüz dimi. Bu çok güzel hepimiz için. Ben prensip olarak sevdiğim insanlara daha çok sinirleniyorum. Sizlerde öylemisiniz? Tüm temennim, hayat herdaim sizleri iyi insanlarla karşılaştırsın inşallah. Kanı bozuklar hepimizden uzak olsun. Recep Hamza... |