O
Onların dilleri inkar eder de
Dilleri Allah deyip durur Onların el çektiği ateş ki Mükminlere okyanustur Körün aydınlığı daim karanlık Özünde var güneşe hayranlık Aslında aslında ahkamlar idam Hiç olmak nizam, evvela makam! Ben şeriatın kesip attığı Kana bulanmış bir parmağım Fırtınalar kopartsa kafir Hiç titremez benim yaprağım Taş üstünde taş bırakmasın Ben bu fidanı elbet dikeceğim Ruhumda su bırakmasa Ben bu yaşları nereye dökeceğim Kursalarda bize bir pusu Unuttukları tek husus Allah Çektikleri tüm tetiklerde Kendilerine dönük bir silah Rabb diktiği cebi Asla boş bırakmaz Kılacaksan eğer Beş vakit namaz Rabb kılmasanda Boş bırakmaz İnkar et! Lakin süren az Dile gelse yer yüzü Dile gelse arşı arz Kimine göz yaşı söz Kimine sivri sinek saz! Sen kaleme inanda Tutan ele hiç inanma ha! Elsiz ayaksızken Kıvrılırmış yılanla Kıvrıl artık seccadesinde Kuran’nın eczanesinde Varsa dolabında boş şişe Doldur abıhayatla Ah bu hayatın tadı tuzu Çekip gitmiş mekansızlığa Mekan içinde makam peşindesin Bakar mısın şu pervasızlığa! Birinin imanı her birinin ilanı İlanı aşktır bu takva Korkudan değildir asla! Aşk’tanda korkar pekala! Belki vahiydir her kelam Bilki keramettir kerbela Bilki Haccacı Zalim gibi Gelebilir büyük bir bela Neyi arıyorsan Onun peşindesin Artık ondan Hiçbir farkın yok! Aynalara kanma Ayna diye birşey yok Gördüğün tamamen sen! Aslında vücuttur aslı Aslını inkar ettiren Erteleme akan zamanı Bak çekip gidiyor tren! Bil bilen, bilgi eştir Bilki bildim diyen bilmemiştir Kendini bu yolda tut yetiştir Bizde yolun başı onda bitiştir. ve şunu bil aynadır şair Ona baktığında seni görürsün Keramet aynada değil Kerem sende büsbütün! Al dile hiç çekinmeden Enel Hakk Varsa şimdi cehennem İlk kendini yak Yak ki ateşin hikmeti Sudandır elbet Temizlemek bedeni Su’da keramet Pekala ateştede bir keramet var Bedensizliği temizleyen buhar Elbet ki suyun ötesinde bir tat Az önce bahsettiğim bu abıhayat Şunu bil inkar etmek Elbet ki Allah var demek Olmayan birşeyi Yok saymak? Ne demek! Yok artık üstadım Hayranına hayranım Elinden düşüp giden Bir bardağın dibinde su Yok Gavs’ım bende Benden öte bilirsin sende Bedensizliği bulmuşken bedende Ölmeden önce Artık beni öldür Bende tebessüm Gözyaşı Ne olur beni güldür... Kimine ateşte güldür Kimine su ateş Kimine kurşun ölüm Kimine ölümsüzlük Dedik ya Bir can veren Bin cana kavuşmuştur Onun kalbi kabriyle Çok kez tutuşmuştur. Enel Hakk Enel Hakk Enel Hakk . |
fatoş özer tarafından 11/10/2011 9:51:42 PM zamanında düzenlenmiştir.