Kadeh
Dilimin papucunu dama atmışım
Artık çıplak koşuyorum bu aşka Anadan doğma kelimelerle ben Ağlıyorum çocukların dilinden Hangi halim güzel olsa aynada Bakan yüz aynı, akan göz aynı Yani değişen hiçbirşey yok aslında Sadece bir kaç kadeh tebessüm Dudaklarımda, yaşlı yüzümün yaşlı gözlerinde... Hangi acı bu kadar olgun gösterdi beni Soranlar dedi yirmi, yirmibir, yirmiyedi... Bütün yediklerimi aşk olarak kusarken Miğdem bulanıyor bütün ayrılıklardan ve ben şiirini bilmediğim bir şairin dilinde Gecenin köründe; dilsiz kelimelerle Sana seni tarif ediyorum Korkun var diye, ümit yok diye Ne kadar güzelim diye soruyorsun? Daha güzelini görsem göstereceğim Hangi fotoğrafta benim diyorsun? Bir kasa gülden hangisini seçeceğim Koşacağın hayat diyorsun? Peki ben hangi sırattan geçeceyim Gireceğin cennet diyorsun? Öyleyse cehennemde ne arıyorum hala Nadasa bırakılmış bir varlığın Yokluğuna doğru sürüklenen uçurumunda Ne kadar verimsiz göz yaşı varsa Döküyorum aşkın tarlasına ve emekli oluyorum tebessümlerden geçiniyorum verdiği üç beş kuruş hayalle ölümler ısmarlıyorum masamdaki herkese içsinler diye, içmeyenler şerefine... |